92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yüzeysel duruma gelmek, sathileşmek
yüzgeç ayaklılar, anüs yüzgeci
1. isim , isim , isim , isim , Balıklarda ve yüzen memelilerde karın ve göğüste çift, sırt, kuyruk ve anüste tek olarak bulunan, hareketi ve dengeyi sağlayan organ
2. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Suda iyi yüzen (kimse veya hayvan)
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Omurgalı hayvanlardan memeliler sınıfına giren, morslar ve foklar gibi denizde yaşayan, karada yüzgeçlerini ayak gibi kullanan alt takım
dikenli yüzgeçliler
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yüzgeci olan
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Birinin yüzüne karşı
1. Arkadan söylemek doğru değil, yüzlemece söylemeli.
1. Arkadan söylemek doğru değil, yüzlemece söylemeli.
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yüz yüze yapılan
1. Yüzlemece muhakeme. Yüzlemece hüküm.
1. Yüzlemece muhakeme. Yüzlemece hüküm.
Telaffuz : yüzle'mece
1. -i , -i , -i , -i , Kusurunu veya suçunu yüzüne karşı söyleyip birini utandırmak
2. Şımartmak
3. Yastık, yorgan vb.nin yüzlerini değiştirmek
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Ondalık sayı sisteminde bir sayının sağdan sola doğru üçüncü rakamının bulunduğu yer
1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Yüzleşme ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Yüzleşmekten korkmamak
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Yüz yüze gelerek
1. Sorunu yüzleşmece konuşup çözmeli.
1. Sorunu yüzleşmece konuşup çözmeli.
Telaffuz : yüzle'şmece
1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Bir olayı ileri sürenle, inkâr eden kimseler yüz yüze gelerek sözlerini tekrarlamak
1. Ben onunla her zaman yüzleşebilirim.
1. Ben onunla her zaman yüzleşebilirim.
2. Yüz yüze gelmek
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Farkına varmak, iyice anlamak
yüzlü yüzlü, beş yüzlü, çatık yüzlü, çok yüzlü, dört yüzlü, duvar yüzlü, güler yüzlü, ikiyüzlü, iki yüzlü, kara yüzlü, nur yüzlü, pek yüzlü, sekiz yüzlü, yumuşak yüzlü
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yüzü herhangi bir nitelikte olan
1. Ben, ay yüzlü güzellerin peşinde bir gölgeye benzerim.
1. Ben, ay yüzlü güzellerin peşinde bir gölgeye benzerim.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Şımartılmış, yüz bulmuş (kimse)
1. zarf , zarf , mecaz , mecaz , zarf , zarf , mecaz , mecaz , Utanmadan, sıkılmadan, çekinmeden
1. Borcunu vermediği hâlde yüzlü yüzlü yine para istiyor.
1. Borcunu vermediği hâlde yüzlü yüzlü yine para istiyor.