Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
turnaayağı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Düğün çiçeği


Telaffuz : turna'ayağı

turnacı
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Yeniçeri Ocağında padişahla ava giden, av köpeklerine ve tazılara bakan, turna taşıyan bir sınıf asker


turnagagası
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Sardunyagillerden, tohumlarının ucunda turna gagasına benzer ince uzun bir uç bulunan, yaprakları güzel kokulu bir bitki, dönbaba (Geranium robertianum)


Telaffuz : turna'gagası

turnageçidi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Baharda esen bir fırtına


Telaffuz : turna'geçidi

turnagiller
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Turna ve telli turnayı içine alan bir familya


turnagözü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Berrak ve parlak sarı

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan


Telaffuz : turna'gözü

turnayı gözünden vurmak
Anlamı:

1. umulmadık bir kazanç veya çıkar sağlama imkânı ele geçirmek

Örnek:

1. Ne talih varmış bunakta. Turnayı gözünden vurdu, dedi.

1. Ne talih varmış bunakta. Turnayı gözünden vurdu, dedi.


turne
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bulunduğu yerden başka yerlere gösteri yapmak amacıyla giden tiyatro veya müzik sanatçılarının gezisi

Örnek:

1. O günlerde Anadolu'ya turneye çıkmak üzere hazırlanıyorduk.

1. O günlerde Anadolu'ya turneye çıkmak üzere hazırlanıyorduk.


Lisan : Fransızca tournée

turnike
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İnsanların teker teker geçmesini sağlamak amacıyla bazı yerlere konulan, uçlarından biri çevresinde dönebilecek düzende yatay olarak yerleştirilmiş çarpı biçiminde araç


Lisan : Fransızca tourniquet

Telaffuz : turni'ke

turno
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Tek dilli, bir tekerlekli makara


Lisan : İtalyanca turno

Telaffuz : tu'rno

turnusol

İlgili Kelimeler:

turnusol boyası, turnusol kâğıdı

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Birtakım bitkilerden elde edilen mavi boya maddesi


Lisan : Fransızca tournesol

turnusol boyası
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Bazların etkisiyle maviye, asitlerin etkisiyle kırmızıya dönüşen, bir tür yosundan elde edilen mavi boya


turnusol kâğıdı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Turnusol boyasından yapılan ayıraç kâğıt


turnuva
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Oyuncu veya takımlar arasında sırayla yapılan yarışma dizisi

Örnek:

1. Şu son turnuvada dört futbolcu hastanelik olmuş.

1. Şu son turnuvada dört futbolcu hastanelik olmuş.


Lisan : Fransızca tournoi

turp

İlgili Kelimeler:

turp filizi, turp otu, turp salatası, karaturp, kırmızıturp, yabani turp, bayır turpu, yaban turpu

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Turpgillerden, yaprakları tüylü, çiçekleri beyaz, sarı, mor renkli bir bitki (Raphanus sativus)

2. Bu bitkinin yenilen etli, yumru kökü


Lisan : Farsça turb, turub

turp filizi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Turp rengi


turp gibi
Anlamı:

1. sağlığı yerinde


turp otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Turp cinsi bir ot


turp salatası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Turpun rendelenmesi ile yapılan salata

Örnek:

1. Hoca, sabahleyin bir bahçıvanın ikram ettiği turp salatasını henüz sindirememişti.

1. Hoca, sabahleyin bir bahçıvanın ikram ettiği turp salatasını henüz sindirememişti.


turpgiller
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , İki çeneklilerden, turp, hardal, lahana, karnabahar, kaşık otu vb. bitkileri içine alan geniş bir familya


turpun sıkısından seyreği iyidir
Anlamı:

1. `görüşmeyi, konuşmayı sıklaştırmamak doğrudur` anlamında kullanılan bir söz


turşu

İlgili Kelimeler:

turşu balığı, turşu suyu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tuzlu suda, sirkede bırakılarak özel bir kıvama getirilmiş sebze veya meyve

2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Bitkin, yorgun


Lisan : Farsça turşī

turşu balığı
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Turşusu kurulan bir tür balık


turşu gibi olmak
Anlamı:

1. çok yorgun düşmek


turşu kurmak (veya yapmak)
Anlamı:

1. turşuluk sebze veya meyveleri kavanoz, fıçı vb.ne yerleştirmek

Örnek:

1. Haminnenin içi sıkıldı mı mutfağa girer, turşu kurardı.

1. Haminnenin içi sıkıldı mı mutfağa girer, turşu kurardı.