92406 kayıt bulundu.
tüp bebek, tüp gaz, tüp geçit, fallop tüpü, dalgıç tüpü, deney tüpü, neon tüpü, östaki tüpü, piknik tüpü
1. isim , isim , isim , isim , Laboratuvarlarda türlü işlerde kullanılan, bir ucu kapalı cam boru
2. İçine krem, diş macunu, ilaç vb. maddeler konulan, bir ucu burgu kapaklı, plastik veya metal boru
1. Tüpte kalan iki üç taneyi de yol ihtiyatı olarak zorla kendisine kabul ettirdim.
1. Tüpte kalan iki üç taneyi de yol ihtiyatı olarak zorla kendisine kabul ettirdim.
3. Akışkan maddelerin konulduğu, genellikle silindir biçiminde, içi boş, ağzı özel tapalı kap
1. Gaz tüpü.
1. Gaz tüpü.
4. anatomi , anatomi , anatomi , anatomi , Fallop tüpü
Lisan : Fransızca tube
1. isim , isim , isim , isim , Üreme organlarındaki rahatsızlıklar yüzünden ana rahminin dışında yumurtanın döllenmesi ve sonra ana rahmine yerleştirilmesi sonucunda doğan bebek
1. isim , isim , isim , isim , İçine yüksek basınçla sıvılaştırılmış petrol gazı ve bütan gazı doldurulan, ısınmada ve mutfakta kullanılan tüp
1. isim , isim , isim , isim , Nehirlerin, kanalların, denizlerin iki yakasını su altından bağlayarak ulaşımı sağlayan yol
2. Büyük caddelerde yayaların karşıdan karşıya geçişini kolaylaştırmak amacıyla yolu üstten birbirine bağlayan kapalı yaya geçidi
1. anatomi , anatomi , anatomi , anatomi , döllenmeyi engellemek amacıyla fallop tüpünü operasyonla kapatmak
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tüpü olan
2. Tüp içinde yetiştirilen
1. Tüplü fidan.
1. Tüplü fidan.
1. isim , isim , isim , isim , Laboratuvarlarda cam tüpleri koymaya yarayan tahta veya metal tabla
tur operatörü, götürü tur, paket tur, şehir turu
1. isim , isim , isim , isim , Dolaşma
1. Yemekten sonra araba ile tura çıktık.
1. Yemekten sonra araba ile tura çıktık.
2. Bir sonuca ulaşıncaya kadar yapılan iş
3. Başladığı noktada biten, bir veya daha fazla yere önceden belirlenmiş bir programa göre yapılan seyahat
Lisan : Fransızca tour
alt tür, kelime türü, nazım türü, sözcük türü
1. isim , isim , isim , isim , Çeşit, cins
1. Yazı türleri.
1. Yazı türleri.
2. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr
1. Aslan ve insan türleri.
1. Aslan ve insan türleri.
3. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram
1. Parça bütünün, cins türün yerine geçti mi daralma olur. Hayvan canlı varlık karşısında türdür, aslan karşısında cinstir.
1. Parça bütünün, cins türün yerine geçti mi daralma olur. Hayvan canlı varlık karşısında türdür, aslan karşısında cinstir.
4. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Türlü
1. Bu tür davranışlar iyi değildir.
1. Bu tür davranışlar iyi değildir.
1. spor karşılaşmalarında çok puan toplayarak veya kurada kazanarak bir sonraki tura katılma hakkını kazanmak
1. dolaşmak, dolaşıp gelmek, dönmek
1. Bir kaşıkçı kuşu çok yükseklerde tur atıyor.
1. Bir kaşıkçı kuşu çok yükseklerde tur atıyor.
2. şampiyon olunca veya galip gelince takım oyuncuları seyircileri selamlayarak sahada dolaşmak
1. spor , spor , spor , spor , uzun mesafeli pist yarışlarında hızlı olanlar, yavaş olanları bir veya daha fazla tur geride bırakmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , üstün gelmek, fark atmak
yazı tura
1. isim , isim , isim , isim , Tuğra
2. Metal paranın resimli yüzü
3. Halat gibi örülmüş iplik çilesi
4. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Bazı oyunlarda, vurmak için kullanılan düğümlenmiş mendil
5. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Ucu düğümlenmiş bir mendil aracılığıyla yanan veya yanılanların ebe tarafından cezalandırıldığı bir tür çocuk oyunu
Telaffuz : tu'ra
1. gezinti yapmak
1. Her ay, mehtapta bir iki kere merkeplerle tura çıkardık.
1. Her ay, mehtapta bir iki kere merkeplerle tura çıkardık.
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sülüngillerden, uzunluğu 34 santimetre olan, soyu azalmış bir tür kuş (Tetrao francolinus)
1. İyi bir avcı olur da turaç vurursan bana da turaç getir.
1. İyi bir avcı olur da turaç vurursan bana da turaç getir.
Lisan : Arapça durrāc
1. -i , -i , -i , -i , İplik çilelerini turalarına ayırmak
2. Bazı oyunlarda, tura ile vurmak
3. Turlamak
1. isim , isim , isim , isim , Turancıların dünyadaki bütün Türkleri birleştirerek kurmayı amaçladıkları ülkenin adı
2. Türklerin Orta Asya'daki en eski yurtları
Özel: Evet
Lisan : Farsça tūrān
Telaffuz : tu:ran
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Turancılık yanlısı (kimse, görüş vb.), panturanist
1. isim , isim , isim , isim , Osmanlı Devleti'nin son yıllarında ortaya çıkmış olan, Osmanlılık ve İslamcılık akımları karşısında bütün Türklerin tek vatanda ve tek bayrak altında birleştirilmesini amaçlayan akım, Panturanizm
Özel: Evet