Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tunçlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tunçlamak işi


tunçlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tunç durumuna getirmek

Örnek:

1. Güneşin tunçladığı yanakları solgun ve dudakları etrafında derin ızdırap hatları var.

1. Güneşin tunçladığı yanakları solgun ve dudakları etrafında derin ızdırap hatları var.


tunçlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tunçlaşmak işi


tunçlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tunç rengini almak


tunçlaştırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tunçlaştırmak işi


tunçlaştırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir sembolü tunçtan yapılmış bir heykelle canlandırmak

2. Tunç rengi kazandırmak


tundan tuna atmak
Anlamı:

1. bir kişiyi uzaklara sürüp dolaştırmak


tundra

İlgili Kelimeler:

tundra iklimi

Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Kutuplara yakın bölgelerin bitki örtüsü

2. Bu bitkilerle kaplı geniş alan, kutup bozkırı


Lisan : Fransızca toundra

Telaffuz : tu'ndra

tundra iklimi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yazların çok kısa ve serin, kışların çok uzun ve soğuk geçtiği bir iklim türü


tünek
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuş, tavuk, horoz vb.nin üzerinde tünedikleri dal veya sırık

Örnek:

1. Gümüş kafeslerde cennet kuşları ve abanoz tüneklerde papağanlar.

1. Gümüş kafeslerde cennet kuşları ve abanoz tüneklerde papağanlar.


tünekleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tüneklemek işi


tüneklemek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tünemek


tünel

İlgili Kelimeler:

çıkış tüneli, zaman tüneli

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yandan öbür yana geçebilmek için yer altında, genellikle dağların içinde açılan yol

Örnek:

1. Şimdi tünelin ağzında değilim artık.

1. Şimdi tünelin ağzında değilim artık.

2. Çevresi kapalı yol


Lisan : Fransızca tunnel

tünel geçmek
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , aklını yaptığı işe vermemek


tünelin sonunda ışık görünmek
Anlamı:

1. sıkıntılı durumdan kurtulmak için çare belirmek


tüneme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tünemek işi


tünemek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kuşlar, kanatlı evcil hayvanlar, uyumak için bir dala veya sırığa konmak

Örnek:

1. Bir sene evvel kargaların tünediği çınara şimdi bir bülbül konmuş ötüyordu.

1. Bir sene evvel kargaların tünediği çınara şimdi bir bülbül konmuş ötüyordu.

2. Tabure, yüksekçe iskemle vb. üzerine oturmak

Örnek:

1. Athena, gidip taburelerden birine tünedi.

1. Athena, gidip taburelerden birine tünedi.


tüneyiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tüneme işi


tungsten
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Volfram


Lisan : Fransızca tungstène

Tunguz
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Doğu Sibirya'da yaşayan, avcılık ve balıkçılıkla geçinen, yarı göçebe bir topluluk


Özel: Evet

Tunguzca
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tunguz dili

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu dille yazılmış olan


Özel: Evet

tunik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pantolon veya etek üzerine giyilen, dizlere kadar inen üst giysisi


Lisan : Fransızca tunique

tünme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tünmek işi


tünmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Hava kararıp gece olmak


Tunuslu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tunus halkından olan kimse


Özel: Evet