Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tüketme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tüketmek işi

Örnek:

1. Domuzun malı için can tüketmeye mi geldik dünyaya?

1. Domuzun malı için can tüketmeye mi geldik dünyaya?


tüketmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kullanarak, harcayarak yok etmek, bitirmek, yoğaltmak

Örnek:

1. Titreyen elleri baş ucundaki sürahiye gide gele içindeki suyu tüketmişti.

1. Titreyen elleri baş ucundaki sürahiye gide gele içindeki suyu tüketmişti.

2. Güçsüzleştirmek, bezdirmek

3. Yürüyerek aşmak, bitirmek


tükettirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tükettirmek işi


tükettirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tüketme işini yaptırmak


tükürdüğünü yalamak
Anlamı:

1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , verdiği sözden benliğini küçülterek geri dönmek


tükürebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tükürebilmek işi


tükürebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tükürme ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Türkürmeyi becermek


tükürme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tükürmek işi


tükürmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tükürüğü ağız içinden dışarıya atmak

Örnek:

1. Ötekiler pis bir şeye dokunmuş gibi yere tükürdüler.

1. Ötekiler pis bir şeye dokunmuş gibi yere tükürdüler.

2. Ağzındakini dudakları arasına getirip dışarı vermek

Örnek:

1. Çocuk, mamasını tükürüyor.

1. Çocuk, mamasını tükürüyor.

3. Ağız yoluyla dışarı çıkarmak

Örnek:

1. Kan tükürmek. Balgam tükürmek.

1. Kan tükürmek. Balgam tükürmek.


tükürüğünü yutmak
Anlamı:

1. imrenip ağzı sulanmak


tükürük

İlgili Kelimeler:

tükürük bezleri, tükürük hokkası, tükürük otu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tükürük bezlerinin ağza akan salgısı

Örnek:

1. Böyle tükürük saçtığına bakılırsa ya politikadan konuşuyor ya birini batırıyordu.

1. Böyle tükürük saçtığına bakılırsa ya politikadan konuşuyor ya birini batırıyordu.


tükürük bezleri
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Dil, çene ve kulak altında bulunan, tükürük salgılayan üç çift bez


tükürük hokkası
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İçine tükürülen kap


tükürük otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Zambakgillerden, 20-30 santimetre yüksekliğinde, küçük, beyaz veya sarı çiçekli, otsu ve çok yıllık bir bitki (Ornithogalum umbellatum)


tükürükleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tükürüklemek işi


tükürüklemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tükürükle ıslatmak


tükürüklenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tükürüklenmek işi


tükürüklenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tükürükleme işine konu olmak


tükürülme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tükürülmek işi


tükürülmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tükürme işine konu olmak

Örnek:

1. Ona savrulan küfürlerin, tükürülen tükürüklerin bini bir para oldu.

1. Ona savrulan küfürlerin, tükürülen tükürüklerin bini bir para oldu.


tükürüş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tükürme işi


tul

İlgili Kelimeler:

tul derecesi

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , gök bilimi , gök bilimi , Boylam

2. matematik , matematik , matematik , matematik , Uzunluk


Lisan : Arapça ṭūl

Telaffuz : tu:lü

tül
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çok ince gözenekli pamuk, ipek veya sentetik dokuma

Örnek:

1. Bugün bu saadet tasvirlerinin üstlerine birer siyah tül çekildi.

1. Bugün bu saadet tasvirlerinin üstlerine birer siyah tül çekildi.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu dokumadan yapılmış

Örnek:

1. Bütün pencereler eskisi gibi çiçekli ve tül perdeliydi.

1. Bütün pencereler eskisi gibi çiçekli ve tül perdeliydi.


Lisan : Fransızca tulle

tul derecesi
Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Boylam


tulani
Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Uzunlamasına


Lisan : Arapça ṭūlānī

Telaffuz : tu:la:ni:, l ince okunur