Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tuba
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzerinde pistonlar bulunan, bakırdan nefesli çalgı


Lisan : Fransızca tuba

Telaffuz : tu'ba

Tuba
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cennette bulunduğuna inanılan, kökü yukarıda, dalları aşağıda büyük bir ağaç


Özel: Evet

Lisan : Arapça ṭūbā

Telaffuz : tu:ba:

tubeless
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , 343 içsiz


Lisan : İngilizce tubeless

tüberkülin

İlgili Kelimeler:

tüberkülin testi

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Veremin tanı ve tedavisinde yararlanılan, verem mikrobu kültüründen elde edilen bir sıvı


Lisan : Fransızca tuberculine

tüberkülin testi
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Bir kimsede tüberküloz bulunup bulunmadığını anlamak amacıyla deri altına tüberkülin aşılama


tüberküloz
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Verem

Örnek:

1. Akciğer tüberkülozu. Kemik tüberkülozu.

1. Akciğer tüberkülozu. Kemik tüberkülozu.


Lisan : Fransızca tuberculose

Telaffuz : l ince okunur

tüccar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ticaret yapan, ticaretle uğraşan kimse, tacir

Örnek:

1. Ova köylerinde sözü geçen bir koyun tüccarı ile orada buluşacaktı.

1. Ova köylerinde sözü geçen bir koyun tüccarı ile orada buluşacaktı.


Lisan : Arapça tuccār

tüccarlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tüccarlaşmak durumu


tüccarlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tüccar durumuna gelmek

2. Tüccar gibi davranmak


tüccarlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tüccar olma durumu

Örnek:

1. Birkaç devlet bu memlekette adam tüccarlığına başladığı zaman altına avuç açanlar çok olur.

1. Birkaç devlet bu memlekette adam tüccarlığına başladığı zaman altına avuç açanlar çok olur.


tüf
Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Yanardağların püskürttüğü kül, kum ve lav parçacıklarından oluşan, çoğunlukla açık renkli, hafif gözenekli bir tür çökelti taşı


Lisan : Fransızca tuf

tufan

İlgili Kelimeler:

kahkaha tufanı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Nuh Peygamber zamanında yağan ve bütün dünyayı su altında bırakan şiddetli yağmur

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Şiddetli yağmur

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok yoğun veya şiddetli şey

Örnek:

1. Bu heyecan tufanı içinde hiçbir muayyen şekli göremiyordu.

1. Bu heyecan tufanı içinde hiçbir muayyen şekli göremiyordu.


Lisan : Arapça ṭūfān

Telaffuz : tu:fa:nı

Tufanbeyli
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Adana iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : tu:fa'nbeyli

tüfek

İlgili Kelimeler:

tüfekhane, eski tüfek, kaval tüfek, makineli tüfek, pompalı tüfek, top tüfek, ağız tüfeği

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Savaş veya avda kullanılan, uzun namlulu ateşli silah


Lisan : Farsça tufeng

tüfek atmak
Anlamı:

1. tüfekle ateş etmek


tüfek çatmak
Anlamı:

1. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , askerlerin dinlenme sırasında tüfeklerini, dipçikleri üzerinde üçerli olarak birbirine dayamak

Örnek:

1. Tüfekleri çatar çatmaz ordayım.

1. Tüfekleri çatar çatmaz ordayım.


tüfekçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tüfek yapan, onaran veya satan kimse

2. tarih , tarih , tarih , tarih , Padişah ve sarayı korumakla görevli olan

3. tarih , tarih , tarih , tarih , Savaş gereçleri, silah yapımı ve onarımı ile uğraşan asker sınıfından olan kimse


tüfekçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tüfek yapma veya onarma işi

2. Tüfek satıcılığı


tüfekhane
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Tüfek yapılan yer


Lisan : Farsça tufeng + ḫāne

Telaffuz : tüfekha:ne

tüfekli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tüfeği olan

Örnek:

1. Tüfekli ve cembiyeli nöbetçiler arasında içeri girdi.

1. Tüfekli ve cembiyeli nöbetçiler arasında içeri girdi.


tüfeklik
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Kışla gibi yerlerde tüfekleri düzenli bir biçimde koymak için yapılmış yer

2. Tüfek kılıfı


tüfeksiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tüfeği olmayan


tufeyli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Asalak

Örnek:

1. Ben kendimi faydalı bir adam farz ettiğim hâlde, sen kendini niçin işsiz ve tufeyli sayıyorsun?

1. Ben kendimi faydalı bir adam farz ettiğim hâlde, sen kendini niçin işsiz ve tufeyli sayıyorsun?

2. Salaş, virane, yıkık

Örnek:

1. Onu tamir ve takviye ettirdiler, etrafını kaplayan tufeyli yapıları yıktırarak ortaya çıkardılar.

1. Onu tamir ve takviye ettirdiler, etrafını kaplayan tufeyli yapıları yıktırarak ortaya çıkardılar.


Lisan : Arapça ṭufeylī

Telaffuz : tufeyli:

tufeylilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tufeyli olma durumu


tuğ

İlgili Kelimeler:

tuğbay

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sorguç

2. tarih , tarih , tarih , tarih , Padişahların ve vezirlerin başlarına taktıkları başlıkların ön tarafında bulunan tüy veya püskül biçimindeki süs