trafik lambası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taşıtların ve yayaların karayollarındaki geçişini düzenleyen ışık sistemi

Örnek:

1. Kırmızı bir trafik lambasını geçmiyor. Duruyor.

1. Kırmızı bir trafik lambasını geçmiyor. Duruyor.

trafik mahkemesi

Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Sadece trafikle ilgili davalara bakan yargı organı

trafik müfettişi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Trafiği düzenleme konusunda polislere yardımcı olan ve bu işi fahri olarak yapan kimse

trafik şeridi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taşıtların bir dizi hâlinde güvenle seyredebilmeleri için taşıt yolunun işaretle ayrılmış bir bölümü

trafik terörü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle kural tanımazlık yüzünden ortaya çıkan, ağır maddi hasarla ve çok sayıda insanın ölümüyle sonuçlanan trafik karmaşası

trafikçi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Trafik polisi

trafikçilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Trafik polisliği

trafo

İlgili Kelimeler:

akım trafosu

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Dönüştürücü

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Yüksek gerilim hattından aldığı elektriği şehrin şebekesinde kullanılabilecek seviyeye düşüren dönüştürücünün bulunduğu yer

Lisan : Almanca Trafo

Telaffuz : tra'fo

tragedya

Anlamı:

1. isim , isim , tiyatro , tiyatro , isim , isim , tiyatro , tiyatro , Trajedi

Lisan : Latince

Telaffuz : trage'dya

trahom

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Göz kapaklarının altında birtakım kabarcıkların belirmesiyle başlayan, tedavi edilmediğinde kirpiklerin içeriye kıvrılması, saydam tabakada yaralar çıkması nedeniyle körlükle sonuçlanabilen bulaşıcı hastalık

Lisan : Fransızca trachome

trajedi

Anlamı:

1. isim , isim , tiyatro , tiyatro , isim , isim , tiyatro , tiyatro , Konusunu efsanelerden veya tarihsel olaylardan alan, acıklı sonuçlarla bağlanan bir tür tiyatro eseri, facia, tragedya, ağlatı

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Facia

Lisan : Fransızca tragédie

trajik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Trajedi ile ilgili

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok acıklı, feci

Lisan : Fransızca tragique

trajikleşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Trajikleşmek durumu

trajikleşmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Trajik duruma gelmek

trajikomedi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Acıklı komedi

Örnek:

1. Oyun, profesörün politikada karşılaştığı düş kırıklıklarını bir trajikomedi hâlinde sergiliyordu.

1. Oyun, profesörün politikada karşılaştığı düş kırıklıklarını bir trajikomedi hâlinde sergiliyordu.

Lisan : Fransızca tragi-comédie

trajikomik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hem acıklı hem de güldürücü özelliği olan

Örnek:

1. Trajikomik uyumlar sağlamaktansa kurumuş kurutulmuş yaşamlar yeğ benim için.

1. Trajikomik uyumlar sağlamaktansa kurumuş kurutulmuş yaşamlar yeğ benim için.

Lisan : Fransızca tragi-comique

trake

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Soluk borusu

2. Eklem bacaklılarda bulunan özel solunum kanalları

Lisan : Fransızca trachée

trakeit

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Nefes borusunun iltihaplanması

Lisan : Fransızca trachéite

trakeliler

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Eklem bacaklıların, solungaç yerine özel bir soluk borusu taşıyan takımı

trakit

Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Yanardağ kayalıkları arasında bulunan bir feldspat türü

Lisan : Fransızca trachyte

traksiyon

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Çekim

2. tıp , tıp , tıp , tıp , Kırık kol veya bacağı yataktan yukarıya doğru kaldıran araç

Örnek:

1. Sol kolum alçıda. Sağ bacağım traksiyonla yukarı çekildi.

1. Sol kolum alçıda. Sağ bacağım traksiyonla yukarı çekildi.

Lisan : Fransızca traction

traktör

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arkasına römork takılabilen, çift sürmek, yük taşımak vb. işlerde kullanılan motorlu iş makinesi

Lisan : Fransızca tracteur

traktörcü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Traktörle taşıyıcılık yapan kimse

2. Traktör kullanan sürücü

Örnek:

1. Hatta traktörcü bile traktörünü çıkarmış, onlara katılmıştı.

1. Hatta traktörcü bile traktörünü çıkarmış, onlara katılmıştı.

traktörcülük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Traktörcü olma durumu

trakunya

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Çarpan balığı

Lisan : Rumca

Telaffuz : traku'nya