Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
Torul
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gümüşhane iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : to'rul

torum
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Deve yavrusu


torun
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kimseye göre çocuğunun çocuğu

Örnek:

1. Onun torunu koşarak yanına gelir, yüzünü, gözlerini öper.

1. Onun torunu koşarak yanına gelir, yüzünü, gözlerini öper.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Aynı soydan gelenlerden her biri

Örnek:

1. Mademki hepimiz Âdem'le Havva'nın torunlarıyız...

1. Mademki hepimiz Âdem'le Havva'nın torunlarıyız...

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Takip eden, benimseyen, seven kimse

Örnek:

1. Aradan 70 yıl geçmesine rağmen Akif'in torunları o şiiri hâlâ ezberliyor.

1. Aradan 70 yıl geçmesine rağmen Akif'in torunları o şiiri hâlâ ezberliyor.

4. argo , argo , argo , argo , Acemi er


torun tosun (veya torba) sahibi olmak
Anlamı:

1. torunu olmak

2. yaşlı olmak


torunlar
Anlamı:

1. sonraki döller, kuşaklar


toryum
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 90, atom ağırlığı yaklaşık 232 olan, yoğunluğu 112,6 olan, 1700 °C'de eriyen, kurşun renginde, havada bozulmaz, atom enerjisi kaynağı olarak kullanılan radyoaktif bir element (simgesi Th)


Lisan : Fransızca thorium

Telaffuz : to'ryum

tos
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Alın veya boynuzla vuruş


tös
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , halk ağzında , halk ağzında , ünlem , ünlem , halk ağzında , halk ağzında , Hayvanı töskürtmek için söylenen bir söz


tos vurmak
Anlamı:

1. alın veya boynuzla vurmak, süsmek

Örnek:

1. Bir tos vurduğu gibi kapıyı darmadağın ediyor.

1. Bir tos vurduğu gibi kapıyı darmadağın ediyor.


tosbağa
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kaplumbağa

Örnek:

1. Çölde karıncalar tosbağaları taşır, bunlar nedir ki diye bir yalan uyduruyor, oğluna yutturuyordu.

1. Çölde karıncalar tosbağaları taşır, bunlar nedir ki diye bir yalan uyduruyor, oğluna yutturuyordu.


töskürme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Töskürmek işi


töskürmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Hayvan geri geri gitmek

2. Düşman geri çekilmek


töskürtme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Töskürtmek işi


töskürtmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , -i , -i , halk ağzında , halk ağzında , Hayvanı geri geri yürütmek

2. Düşmanı püskürtmek


töskürü
Anlamı:

1. zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , zarf , zarf , halk ağzında , halk ağzında , Geri geri, gerisin geriye


toslama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Toslamak işi


toslamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tos vurmak

Örnek:

1. Koç çocuğu tosladı.

1. Koç çocuğu tosladı.

2. -e , -e , -e , -e , Taşıt ön kısmını bir yere veya bir başka taşıta hafifçe çarpmak

3. -e , -e , -e , -e , Önündeki cismi görmeyerek hızla ona çarpmak

4. -e , -e , argo , argo , -e , -e , argo , argo , Para vermek

Örnek:

1. Beyoğlu'na çıkmadan rejisör ona bir elli kâğıt tosladı.

1. Beyoğlu'na çıkmadan rejisör ona bir elli kâğıt tosladı.

5. -e , -e , argo , argo , -e , -e , argo , argo , Birine rastlamak, rastgelmek

6. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Takılmak

Örnek:

1. Böyle bir ortamda ana caddenin yapımına hız veren belediye yetkilileri, meseleyi kapanmış addedip hiçbir engele toslamadan rahatlıkla geçirebilirdiler yolu.

1. Böyle bir ortamda ana caddenin yapımına hız veren belediye yetkilileri, meseleyi kapanmış addedip hiçbir engele toslamadan rahatlıkla geçirebilirdiler yolu.


toslaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Toslaşmak işi


toslaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Birbirine tos vurmak


toslayış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Toslama işi


tost

İlgili Kelimeler:

tost ekmeği, tost makinesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçine peynir, sucuk vb. konularak özel makinesiyle gevretilip kızartılmış ekmek


Lisan : İngilizce toast

tost ekmeği
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tost yapmada kullanılan ekmek


tost makinesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tost yapmaya yarayan, elektrikle veya gazla ısıtılan araç


tostçu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tost yapan veya satan kimse


tostçuluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tostçunun işi