torpilsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Torpili olmayan

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Torpil olmaksızın

torpilsizlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Torpilsiz olma durumu

törpü

İlgili Kelimeler:

ömür törpüsü, sinir törpüsü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağaç, kurşun, kalay vb. yumuşak metallerin kabasını almaya yarayan, dişleri uzun ve aralıklı olan eğe

2. Bir şeyin yüzündeki pürüzleri gidermek, düzgünleştirmek için kullanılan kısa, ince, pürtüklü eğe

Örnek:

1. Tırnak törpüsü.

1. Tırnak törpüsü.

törpüleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Törpülemek işi

törpülemek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Törpü ile düzeltmek

Örnek:

1. Aysel tırnaklarını törpülüyor, sırtında bornoz.

1. Aysel tırnaklarını törpülüyor, sırtında bornoz.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sivri noktalarını gidermek

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İnceltmek, terbiye etmek

Örnek:

1. Her şeyde olduğu gibi bu konuda da yıllar insanın sivriliklerini törpülüyor.

1. Her şeyde olduğu gibi bu konuda da yıllar insanın sivriliklerini törpülüyor.

törpülenme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Törpülenmek işi

törpülenmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Törpüleme işi yapılmak

törpületme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Törpületmek işi

törpületmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Törpüleme işini yaptırmak

törpülü

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Törpülenmiş

törpüsüz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Törpülenmemiş

tortop

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bütünüyle top biçiminde, yusyuvarlak (olan)

Telaffuz : to'rtop

tortop olmak

Anlamı:

1. top biçimine girmek

Örnek:

1. Çocuklar köşede bir hasırın üstünde tortop olmuşlardı.

1. Çocuklar köşede bir hasırın üstünde tortop olmuşlardı.

tortu

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Çökelti

Örnek:

1. Gün iyiden iyiye ışıdı artık, tortusu dibe çöken bir su gibi duruldu, berraklaştı ortalık.

1. Gün iyiden iyiye ışıdı artık, tortusu dibe çöken bir su gibi duruldu, berraklaştı ortalık.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir şeyin bayağı, işe yaramaz duruma gelmiş olanı

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir topluluğun soysuzlaşmış üyeleri

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kalıntı

Örnek:

1. Baş ağrısı ile kalkmanız da olası. Her eğlencenin o kadar tortusu olacak artık.

1. Baş ağrısı ile kalkmanız da olası. Her eğlencenin o kadar tortusu olacak artık.

Lisan : Farsça durdī

tortul

İlgili Kelimeler:

tortul bilimi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tortu niteliğinde olan

2. Tortullaşma sonucu oluşmuş

Örnek:

1. Tortul kütle.

1. Tortul kütle.

tortul bilimi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yer biliminin tortulları inceleyen kolu

tortulanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tortulanmak işi

tortulanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tortu durumuna gelmek

tortulaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tortulaşmak durumu

Örnek:

1. Mehtap, artık yalnız küçük bir koyun içinde tortulaşmaya başladı.

1. Mehtap, artık yalnız küçük bir koyun içinde tortulaşmaya başladı.

2. jeoloji , jeoloji , jeoloji , jeoloji , Deniz, göl, akarsu veya karalarda katı maddelerin çökelmesi olayı, sedimantasyon

tortulaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tortu durumuna gelmek

2. Sıvının dibinde tortu oluşmak

tortullaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tortulaşma

tortullaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tortulaşmak

tortulu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tortusu olan

Tortum

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erzurum iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : to'rtum

tortusuz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tortusu olmayan