Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
topu topu
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Toplam olarak

Örnek:

1. Benim tarlam topu topu bir avuçluk yer.

1. Benim tarlam topu topu bir avuçluk yer.

2. Aşağı yukarı, hemen hemen

Örnek:

1. Topu topu kırk küsur güne sığan bir yalnızlık, insanı böyle mi ederdi?

1. Topu topu kırk küsur güne sığan bir yalnızlık, insanı böyle mi ederdi?


topuk

İlgili Kelimeler:

topuk demiri, topukdöven, topuk kemiği, kuyu topuğu

Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Ayağın yuvarlakça olan alt bölümü

Örnek:

1. Topuklarına kadar uzun saçları vardı.

1. Topuklarına kadar uzun saçları vardı.

2. Ökçe

Örnek:

1. Sıska kız, alışık olmadığı yüksek topuklarla yürümeye çalışıyordu.

1. Sıska kız, alışık olmadığı yüksek topuklarla yürümeye çalışıyordu.

3. madencilik , madencilik , madencilik , madencilik , Belli bir amaçla kazılmaksızın asıl yerinde bırakılan kömür bloku veya cevher kütlesi


topuk çalmak
Anlamı:

1. yürürken ayakların iç kemikleri birbirine çarpmak


topuk demiri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kapı menteşelerinin altta kalan erkek bölümü


topuk kapmak
Anlamı:

1. dalmak


topuk kemiği
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Ayağın alt ve arka kısmında bulunan kemik


topuk vurmak
Anlamı:

1. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , selamlamadan önce ayak topuklarını yan yana getirmek


topukdöven
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Etekleri yere kadar uzanan kadın giysisi


Telaffuz : topu'kdöven

topukla!
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , `hızla git` anlamında kullanılan bir söz


topuklama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Topuklamak işi


topuklamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Mahmuzlamak

2. spor , spor , spor , spor , Topukla pas atmak

3. argo , argo , argo , argo , Bir taşıtın hızını artırmak


topuklu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yüksek ökçeli

Örnek:

1. Ökçesi basık pabucunun içinde kara ve çatlak topuklu ayakları ellerinden ziyade ortadadır.

1. Ökçesi basık pabucunun içinde kara ve çatlak topuklu ayakları ellerinden ziyade ortadadır.


topuksuz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ökçe yüksekliği az olan

Örnek:

1. Topuksuz ayakkabı.

1. Topuksuz ayakkabı.


topur
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kestanenin dikenli olan dış kabuğu

2. Fındığın dışındaki yeşil kabuk


toput
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Çökelti


topuz
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ucu top biçiminde eski bir silah

2. Top biçiminde toplanmış saç

3. Bir şeyin elle tutulabilen çıkıntısı

Örnek:

1. Kapıya doğru yürüdü. Evvela anahtarı, sonra topuzu çevirdi.

1. Kapıya doğru yürüdü. Evvela anahtarı, sonra topuzu çevirdi.


Lisan : Arapça debbūs

topuz gibi
Anlamı:

1. kısa ve tıknaz (kimse)


topuzlu

İlgili Kelimeler:

topuzlu kilit

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Topuzu olan

Örnek:

1. Hepsi de kılıç kuşanmıştır; yaylı, sadaklı, topuzludur.

1. Hepsi de kılıç kuşanmıştır; yaylı, sadaklı, topuzludur.


topuzlu kilit
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kilit sistemini bünyesinde bulunduran kapı kolu


topyekûn
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Eksiksiz, toplam, toplu olarak

Örnek:

1. Batı diplomasisi topyekûn nice acı dersler gördü, nice çetin imtihanlardan geçti.

1. Batı diplomasisi topyekûn nice acı dersler gördü, nice çetin imtihanlardan geçti.


Lisan : Türkçe top + Arapça yekûn

Telaffuz : to'pyekûn

tor
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir dairenin kendi düzleminde bulunan fakat merkezinden geçmeyen bir doğru çevresinde dönmesiyle oluşan cisim


Lisan : Fransızca tore

tor
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , İşe alışkın olmayan, yabani

Örnek:

1. Bazı da oynarsın tor atlar gibi / Kış günü aç kalmış boz kurtlar gibi

1. Bazı da oynarsın tor atlar gibi / Kış günü aç kalmış boz kurtlar gibi

2. Toy, acemi kimse

3. Olgunlaşmamış, ham

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çekingen, utangaç


tor
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Sık gözlü ağ


tör
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Başköşe


torak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kömürleştirilecek ağaç veya pişirilecek tuğlalarla dolu olan ve dışı çamur ile sıvanan kümbet

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Çökelek