92406 kayıt bulundu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birçok topu bir arada bulunan (kumaş vb.)
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Top biçiminde olarak, yuvarlak yuvarlak
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Futbol maçlarında oyun sahasının dışına çıkan topları getiren kimse, ikibuçukluk (I)
2. Maçlarda oyun sahasının dışına çıkan topları getiren kimse
1. spor , spor , spor , spor , topu rakibe kaptırmadan takım oyuncuları arasında dolaştırmak, topa daha uzun süre sahip olmak
1. spor , spor , spor , spor , `karşılaşma bitmeden sonuç belli olmaz, değişebilir` anlamında kullanılan bir söz
1. spor , spor , spor , spor , rakibin topu rahatça kullanmasına engel olmak için topa hamle etmek
1. üzerine topla ateş etmek
1. İngilizlerin topa tuttuğu yerlere gidip bir saat kadar muhtelif çapta birçok mermi ölçtüm.
1. İngilizlerin topa tuttuğu yerlere gidip bir saat kadar muhtelif çapta birçok mermi ölçtüm.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , kötü eleştiri amaçlı saldırmak
1. isim , isim , isim , isim , Çevresine ip sarılıp birden bırakılarak veya kamçı ile vurularak döndürülen koni biçiminde ucu sivri oyuncak
1. Çünkü planlarını gördüğün bu topaç, boşlukta hareket edeceği için arzu ettiğim hıza ulaşır ve karşı hareketi gerçekleştirebilir.
1. Çünkü planlarını gördüğün bu topaç, boşlukta hareket edeceği için arzu ettiğim hıza ulaşır ve karşı hareketi gerçekleştirebilir.
2. Kurşun borunun ağzını genişletmekte kullanılan bir tür ağaç tıkaç
3. Kayık küreğinin toparlakça yeri
4. Toparlak sepet veya küçük küfe
1. Yuvarlak biçimde olan nesne, toparlak
2. Yufka açmak için avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası
3. Bu biçim verilmiş şey
1. Daha gün doğmadan anası yayığın ilk tereyağı topağını ona verirdi.
1. Daha gün doğmadan anası yayığın ilk tereyağı topağını ona verirdi.
4. Hayvanlarda, parmakların ardında topuğu andıran çıkıntı
5. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Şişe veya kadeh
1. -i , -i , -i , -i , Toz veya küçük parçalar durumundaki bir şeyi kütle veya yığın biçiminde birleştirmek
1. isim , isim , isim , isim , Topaklaşmak durumu
2. fizik , fizik , fizik , fizik , Bir bütünü oluşturan parçacıkların bir araya toplanması sonucu oluşan durum
1. -i , -i , -i , -i , Bir maddenin, bir cevherin en küçük parçalarını birbirine yapışık duruma getirmek
topal kapı, kör topal
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bacağındaki sakatlık sebebiyle seker gibi veya iki adımda bir, bir yana eğilerek yürüyen (insan veya hayvan)
1. Bu sabah yolda bizim topal postacıya rast geldim.
1. Bu sabah yolda bizim topal postacıya rast geldim.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ayaklarından biri kısa olan (nesne)
1. Topal masa.
1. Topal masa.
1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , yetkisi ve yeteneği olmadığı hâlde önemli bir işe katılmaya yeltenmek
1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Kanatlarından birinin yerinde, altında duvar üstünde pencere olan kapı
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Hünnapgillerden, yapraklarından yeşil boya çıkarılan bir bitki (Rhamnus clorophorus globosus)