Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tırnaklık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kutunun kapağı üzerinde bulunan ve kapağın tırnakla çekilip açılmasını sağlayan yanlamasına çentik

2. Tırnak yeri

3. Namlunun üzerinde bulunan kertik


tırnaksı

İlgili Kelimeler:

tırnaksı kemik

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tırnağı andıran, tırnağa benzeyen, tırnak gibi


tırnaksı kemik
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Göz çukurunun iç çeperinde bulunan, küçük, dört köşe ince bir çift kemik


tiroit

İlgili Kelimeler:

tiroit bezi

Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Tiroit bezi


Lisan : Fransızca thyroïde

tiroit bezi
Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Gırtlağın ön ve alt bölümünde bulunan, çok damarlı, salgısını kana veren bir bez, kalkan bezi, tiroit


tirokalsitonin
Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Tiroit bezinden salgılanan, kandaki kalsiyumu azaltan hormon


Lisan : Fransızca thyrocalcitonine

Telaffuz : l ince okunur

tiroksin
Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Tiroit hormonlarının ilk keşfedileni


Lisan : Fransızca thyroxine

tırpan
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uzun bir sapın ucuna tutturulan, ot, ekin vb.ni biçmeye yarayan, hafifçe kıvrık, uzun çelik bıçak

Örnek:

1. Borçlarını da parayla değil, mevsimi geldiğinde çaycının tarlasında tırpan sallayarak ödüyorlardı.

1. Borçlarını da parayla değil, mevsimi geldiğinde çaycının tarlasında tırpan sallayarak ödüyorlardı.

2. spor , spor , spor , spor , Güreşte devirmek amacıyla rakibin ayak bileklerine hızla ayak vurarak yapılan bir oyun

Örnek:

1. Çok sert elenselerle, tırpanlarla birbirlerini hırpaladılarsa da bastıramadılar.

1. Çok sert elenselerle, tırpanlarla birbirlerini hırpaladılarsa da bastıramadılar.


Lisan : Rumca

tırpan atmak
Anlamı:

1. tırpanlamak


tırpana
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Öz kedi balığıgillerden, yan kanatları vücuduna yapışık, uzun kuyruklu, iri bir balık, rina (Raja batis)


Lisan : Rumca

tırpancı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tırpanla ekin biçen kimse


tırpancılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tırpancı olma durumu


tırpandan geçirmek
Anlamı:

1. tırpanlamak


tırpanlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tırpanlamak işi


tırpanlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tırpanla biçmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir topluluğu yok etmek, kırıp geçirmek

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İstemediği kişilerin görevlerine son vermek

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir şeyi ortadan kaldırmaya, yıkmaya girişmek


tırpanlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tırpanlanmak işi


tırpanlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tırpanlama işine konu olmak veya tırpanlama işi yapılmak


tırpanlatma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tırpanlatmak işi


tırpanlatmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tırpanlama işini yaptırmak


tirpidin
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Ufak bahçe çapası


tirşe

İlgili Kelimeler:

tirşe gözlü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yeşil ile mavi arası renk

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

Örnek:

1. Rıhtım kenarlarında en taze yosunların tirşe çizgisi var.

1. Rıhtım kenarlarında en taze yosunların tirşe çizgisi var.

3. Parşömen


Lisan : Farsça terāşe

tirşe gözlü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gözü tirşe renkli olan

Örnek:

1. O esmer, narin, tirşe gözlü kız, içli bir kızdır.

1. O esmer, narin, tirşe gözlü kız, içli bir kızdır.


tirşeleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tirşeleşmek işi


tirşeleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tirşe rengine dönüşmek

Örnek:

1. Mor denizde gittikçe tirşeleşen bir renk beliriyordu.

1. Mor denizde gittikçe tirşeleşen bir renk beliriyordu.


tirsi
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Hamsigillerden, yumurtalarını tatlı sulara bırakan bir tür balık (Alosa alosa)


Lisan : Rumca