Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
tayin etmek
Anlamı:

1. kararlaştırmak

2. atamak

Örnek:

1. Üstelik, bu adi entrikacı tipleri, daha yüksek rütbeler ve aylıklarla şuraya buraya tayin etmişti.

1. Üstelik, bu adi entrikacı tipleri, daha yüksek rütbeler ve aylıklarla şuraya buraya tayin etmişti.

3. belli etmek, göstermek

Örnek:

1. Atılan goller maçın sonucunu tayin etti.

1. Atılan goller maçın sonucunu tayin etti.

4. belirlemek

Örnek:

1. Kelimelerin manalarını, dili en iyi kullanan yazarlara dayanarak tayin etmek icap eder.

1. Kelimelerin manalarını, dili en iyi kullanan yazarlara dayanarak tayin etmek icap eder.


tayini çıkmak
Anlamı:

1. atanmak


tayinli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tayine bağlı olan


tayinsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tayine bağlı olmayan


tayip
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kınama


Lisan : Arapça taʿyīb

Telaffuz : ta:yi:bi

taylak
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , At veya deve yavrusu


taylama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taylamak işi


taylamak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kısrak doğurmak


Taylorcu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , Taylorculuk yöntemini benimseyen


Taylorculuk
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , İş verimini artıracak yolda işçiliği düzenlemek için Taylor tarafından ileri sürülen yöntem


Özel: Evet

tayt
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bacakları sıkı saran özel kumaştan yapılmış bir pantolon türü

2. Sızmaz, su geçirmez bir kumaştan yapılmış şort giysi


Lisan : İngilizce tight

Tayvanlı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tayvan halkından olan kimse


Özel: Evet

tayyar
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Uçucu


Lisan : Arapça ṭayyār

tayyare
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Uçak

Örnek:

1. O gün güpegündüz İstanbul'un üstünde düşman tayyareleri dolaştılar.

1. O gün güpegündüz İstanbul'un üstünde düşman tayyareleri dolaştılar.


Lisan : Arapça ṭayyāre

Telaffuz : tayya:re

tayyareci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pilot

Örnek:

1. Leylâ'yı altı yedi sene evvel bir tayyareci yüzbaşıya verdik.

1. Leylâ'yı altı yedi sene evvel bir tayyareci yüzbaşıya verdik.


tayyarecilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tayyarecinin işi


tayyetme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tayyetmek işi


tayyetmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , eskimiş , eskimiş , -i , -i , eskimiş , eskimiş , Çıkarmak

2. Aradan çıkarmak, yok etmek


Lisan : Arapça ṭayy + Türkçe etmek

Telaffuz : ta'yyetmek

tayyör
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ceket ve etekten oluşan kadın giysisi

Örnek:

1. Tayyörü, pardösüsünü büküp koluna alışı, çantasından para çıkarışı başka türlüydü.

1. Tayyörü, pardösüsünü büküp koluna alışı, çantasından para çıkarışı başka türlüydü.


Lisan : Fransızca tailleur

tazallüm
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Sızlanma, yakınma

Örnek:

1. Bu mektup, manasız edebiyatlar ve tazallümlerden sonra şu satırlarla bitiyordu.

1. Bu mektup, manasız edebiyatlar ve tazallümlerden sonra şu satırlarla bitiyordu.


Lisan : Arapça taẓallum

tazallüm etmek
Anlamı:

1. sızlanmak, yakınmak

Örnek:

1. İlk iş olarak kardeşi sultana tazallüm edici bir mektup yazıp gizlice gönderdi.

1. İlk iş olarak kardeşi sultana tazallüm edici bir mektup yazıp gizlice gönderdi.


tazammun
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kapsama, içine alma, içerme

2. mantık , mantık , mantık , mantık , İçlem


Lisan : Arapça tażammun

tazammun etmek
Anlamı:

1. içermek


tazarru
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yakarma


Lisan : Arapça tażarruʿ

Telaffuz : tazarru:

tazarruda bulunmak
Anlamı:

1. Tanrı'ya yakarmak