sübut

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Gerçekleşme, şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkma

Lisan : Arapça s̱ubūt

Telaffuz : sübu:tu

sübut bulmak

Anlamı:

1. tanıtlanmak, ispat edilmek

Örnek:

1. Suç sübut buldu.

1. Suç sübut buldu.

sübvanse

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , `Para yardımı yapmak, desteklemek` anlamındaki sübvanse etmek birleşik fiilinde geçen bir söz

Lisan : Fransızca subventionné'den

sübvansiyon

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Destekleme

Lisan : Fransızca subvention

sübyan

İlgili Kelimeler:

sübyan koğuşu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çocuklar

Lisan : Arapça ṣibyān

sübyan koğuşu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tutukevlerinde suçlu çocukların bulunduğu bölüm

sübyancı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ergenlik çağına girmemiş çocuklara karşı cinsel ilgi duyan kimse, pedofil

sübyancılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sübyancı olma durumu, pedofili

subye

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ayağın altından geçen, tozluğa veya pantolon paçalarına bağlanan deriden, kumaş vb.nden şerit

Lisan : Fransızca sous-pied

Telaffuz : su'bye

sübye

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Mürekkep balığı

2. Badem içi, ezilmiş sarımsak, kavun çekirdeği vb.nden yapılan boza koyuluğunda sıvı

Örnek:

1. Yoğurdun içine havanda tuz karıştırılarak dövülmüş, sübye kıvamına getirilmiş diş sarımsak eklenir.

1. Yoğurdun içine havanda tuz karıştırılarak dövülmüş, sübye kıvamına getirilmiş diş sarımsak eklenir.

Lisan : Rumca

Telaffuz : sü'bye

suç

İlgili Kelimeler:

suç aleti, suç bilimi, suç duyurusu, suçüstü, suç yükleme, meşhut suç, organize suç, taksirli suç, yüz kızartıcı suç, disiplin suçu, insanlık suçu, tart suçu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Törelere, ahlak kurallarına aykırı davranış

2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Yasalara aykırı davranış, cürüm

Örnek:

1. Casusluk suçundan yakalanıp müebbet hapse mahkûm olmadın mı?

1. Casusluk suçundan yakalanıp müebbet hapse mahkûm olmadın mı?

suç aleti

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Suçun işlendiği alet veya suçun işlenmesinde söz konusu olan alet

suç bilimi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Toplumsal bir olgu olarak suç ve suçluluğu inceleyen bilim, kriminoloji

suç bilimsel

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Suç bilimi ile ilgili

suç duyurusu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşlenen suçu resmî makamlara bildirme, duyurma

suç duyurusunda bulunmak

Anlamı:

1. ilgiliye, ilgili makama suçu bildirmek

suç işlemek

Anlamı:

1. yasaya, töreye aykırı bir davranışta veya harekette bulunmak

Örnek:

1. Bunlar çok önceden suç işlemişler, hapse girmemek için dağa çıkmışlardı.

1. Bunlar çok önceden suç işlemişler, hapse girmemek için dağa çıkmışlardı.

suç olmak

Anlamı:

1. suç sayılmak

suç yükleme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birine suç atma

suçiçeği

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Genellikle çocuklarda görülen döküntülü, bulaşıcı, salgın hastalık

Telaffuz : su'çiçeği

suçlama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Suçlamak işi, itham

Örnek:

1. Şimdi, ikisinin suçlamalarını göğüslemeye çalışıyordum.

1. Şimdi, ikisinin suçlamalarını göğüslemeye çalışıyordum.

suçlamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -le , -le , -i , -i , -le , -le , Bir kimsenin herhangi bir suç işlediğini öne sürmek, itham etmek

Örnek:

1. Dikkatle yüzüne bakıyorum ama beni suçladığına ilişkin hiçbir belirti göremiyorum.

1. Dikkatle yüzüne bakıyorum ama beni suçladığına ilişkin hiçbir belirti göremiyorum.

suçlanabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Suçlanabilmek işi

suçlanabilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Suçlanma ihtimali bulunmak

Örnek:

1. Böylesine çaresizken benibeşer, yaptıklarından dolayı nereye kadar suçlanabilir?

1. Böylesine çaresizken benibeşer, yaptıklarından dolayı nereye kadar suçlanabilir?

suçlandırılma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Suçlandırılmak işi