Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
sualsiz

İlgili Kelimeler:

sorgusuz sualsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Suali olmayan


şuara

İlgili Kelimeler:

kalem şuarası

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Şairler


Lisan : Arapça şuʿarā

Telaffuz : şuara:

suare
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gece gösterimi

2. Akşam yemeğinden sonra yapılan eğlence, toplantı

Örnek:

1. Karargâh, şerefine büyük bir suare vermek için hazırlanmakta idi.

1. Karargâh, şerefine büyük bir suare vermek için hazırlanmakta idi.


Lisan : Fransızca soirée

subasar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Basınç uygulayarak suyu binanın üst katlarına çıkaran düzenek, hidrofor


Telaffuz : su'basar

subaşı
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Şehirlerin güvenlik işlerine bakan görevlilerin başı

2. Acemi ocaklarında küçük aşamalı subay

3. Osmanlılarda kapıkulu süvarileri arasından, savaş zamanı güvenlik işlerine bakmak, barış zamanı da vergi toplamak işleri için ayrılan kimse

4. Rumeli'de çiftlik kâhyası


Telaffuz : su'başı

subasman
Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Oturmalık


Lisan : Fransızca soubassement

şubat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yılın ikinci ayı, gücük ay


Lisan : Arapça şubāt

subay

İlgili Kelimeler:

astsubay, astsubay çavuş, astsubay başçavuş, astsubay kıdemli başçavuş, astsubay kıdemli çavuş, astsubay kıdemli üstçavuş, astsubay üstçavuş, muvazzaf subay, üstsubay, yedek subay, dâhiliye subayı, emir subayı

Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Silahlı kuvvetlerde asteğmenden orgeneral veya oramirale kadar rütbedeki asker

Örnek:

1. Seni gelin edeceğiz, kılıçlı bir subayın koluna gireceksin.

1. Seni gelin edeceğiz, kılıçlı bir subayın koluna gireceksin.


subaylık

İlgili Kelimeler:

yedek subaylık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Subay olma durumu

2. Subayın görevi


şube

İlgili Kelimeler:

alt şube, askerlik şubesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kurumun, bir kuruluşun alt mevkilerindeki iş yerlerinden her biri

Örnek:

1. Askerlik şubesi. Banka şubesi

1. Askerlik şubesi. Banka şubesi

2. Okullarda aynı düzeydeki sınıflardan her biri

Örnek:

1. Üç günün içinde, ders verdiği üç şubeye de 'La Pipe Turque' adlı parçayı, noktasına, virgülüne hatta noktalı virgülüne kadar ezberletti.

1. Üç günün içinde, ders verdiği üç şubeye de 'La Pipe Turque' adlı parçayı, noktasına, virgülüne hatta noktalı virgülüne kadar ezberletti.

3. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Dal

Örnek:

1. Hayvanlar iki şubeye ayrılır: Bir hücreliler ile çok hücreliler.

1. Hayvanlar iki şubeye ayrılır: Bir hücreliler ile çok hücreliler.

4. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Kol


Lisan : Arapça şuʿbe

Telaffuz : şu:be

sübek
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Bazı yerlerde beşikteki çocukların bacakları arasına yerleştirilen sidik şişesi veya sidiği bir kaba akıtacak boru

Örnek:

1. Sübekten çarpık kalan bacaklarını yanlara atar gibi yengeçvari yürümeye başladı.

1. Sübekten çarpık kalan bacaklarını yanlara atar gibi yengeçvari yürümeye başladı.


sübekli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sübeği olan

Örnek:

1. Beşikler sübekli olduğu gibi bazı salıncakların alt kısmında da sübek geçecek bir delik mevcuttur.

1. Beşikler sübekli olduğu gibi bazı salıncakların alt kısmında da sübek geçecek bir delik mevcuttur.


subjektif
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Öznel, objektif karşıtı


Lisan : Fransızca subjectif

subjektiflik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Subjektif olma durumu


subjektivist
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Öznelci


Lisan : Fransızca subjectiviste

subjektivite
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Öznellik


Lisan : Fransızca subjectivité

subjektivizm
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Öznelcilik


Lisan : Fransızca subjectivisme

süblime
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Süblimleştirme yoluyla elde edilen ürün

2. Ak sülümen


Lisan : Fransızca sublimé

süblimleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Süblimleşmek işi


süblimleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , kimya , kimya , nesnesiz , nesnesiz , kimya , kimya , Bir cisim, katı durumdan sıvı durumuna geçmeden doğrudan doğruya gaz durumuna dönüşmek


süblimleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Bir cismi katı durumdan doğrudan doğruya gaz durumuna dönüştürmeye dayanan işlem

2. Bazı katı cisimleri ısıtarak buharlaştırdıktan sonra soğutma yoluyla yeniden katı durumda elde etmek için yapılan özel damıtma yöntemi


süblimleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir cismi katı durumdan doğrudan doğruya gaz duruma dönüştürmek


subra
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koltukluk


Lisan : Fransızca sous-bras

Telaffuz : su'bra

subret
Anlamı:

1. isim , isim , tiyatro , tiyatro , isim , isim , tiyatro , tiyatro , Komedilerde hafifmeşrep genç kadın veya işveli hizmetçi rollerine çıkan kadın oyuncu


Lisan : Fransızca soubrette

subtropik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sıcak bölgeye ait olan

Örnek:

1. Bahçesindeki manolya ağaçlarını ve özel subtropik bitkileri sen diktirdin.

1. Bahçesindeki manolya ağaçlarını ve özel subtropik bitkileri sen diktirdin.


Lisan : Fransızca subtropique