ayıltılmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ayıltma işine konu olmak

ayıltma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ayıltmak işi

ayıltmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ayılmasını sağlamak

Örnek:

1. Ağaçlar arasından sızan ikindi güneşi ve minarelerden ilahi sesleniş onları ayılttı.

1. Ağaçlar arasından sızan ikindi güneşi ve minarelerden ilahi sesleniş onları ayılttı.

ayin

İlgili Kelimeler:

ayinicem

Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Dinî tören, ritüel

2. eskimiş , eskimiş , müzik , müzik , eskimiş , eskimiş , müzik , müzik , Mevlevi tekkelerinde okunan bestelerin tamamı

Lisan : Farsça āyīn

Telaffuz : a:yin

ayın

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Arap alfabesinin on sekizinci harfinin adı

Lisan : Arapça ʿayn

ayın on dördü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dolunay

ayın on dördü gibi

Anlamı:

1. yüzü çok güzel (kadın veya kız)

ayınga

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kaçak tütün

Telaffuz : ayı'nga

ayıngacı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tütün kaçakçısı olan kimse

ayıngacılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ayıngacının yaptığı iş

ayinicem

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , Cem ayini

Lisan : Farsça āyīn + Arapça cemʿ

Telaffuz : a:yi'nicem

ayının kırk türküsü var, kırkı da ahlat üstüne

Anlamı:

1. bir kimsenin hep aynı şeyi veya hikâyeyi anlatması karşısında söylenen bir söz

ayınları çatlatmak

Anlamı:

1. ayın harfinin Arapçaya özgü sesini gırtlakta boğumlamaya çalışmak

ayıp

İlgili Kelimeler:

ayıp yerler

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Toplumun ahlak kurallarına aykırı olan, utanılacak durum veya davranış

Örnek:

1. Bu ayıbı işleyenlerle birlik olmayı bir türlü kibrime yediremiyorum.

1. Bu ayıbı işleyenlerle birlik olmayı bir türlü kibrime yediremiyorum.

2. Kusur, eksiklik

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Utanç veren

Lisan : Arapça ʿayb

ayıp etmek

Anlamı:

1. yakışıksız bir biçimde davranmak

Örnek:

1. Getirilmenin sebebini bana sordun mu ayıp edersin!

1. Getirilmenin sebebini bana sordun mu ayıp edersin!

ayıp kaçmak

Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , uygun düşmemek

Örnek:

1. Daha ne sözler ki açıklayamam burada, ayıp kaçar.

1. Daha ne sözler ki açıklayamam burada, ayıp kaçar.

ayıp yerler

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Vücutta örtülü tutulması gereken yerler

ayıplama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kınama

Örnek:

1. Bu keşiften hoşnutluğumu gizleyebildiğim kadar gizleyip sözüm ona bir ayıplamayla homurdanıyorum.

1. Bu keşiften hoşnutluğumu gizleyebildiğim kadar gizleyip sözüm ona bir ayıplamayla homurdanıyorum.

ayıplamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kınamak

Örnek:

1. Ayıplama kardeş, üç gündür lakırtı orucundayım.

1. Ayıplama kardeş, üç gündür lakırtı orucundayım.

ayıplanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ayıplanmak işi

ayıplanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ayıplama işine konu olmak

ayıplayabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ayıplayabilmek işi

ayıplayabilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ayıplama ihtimali veya imkânı bulunmak

ayıplı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ayıbı, kusuru olan

ayıplılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ayıplı olma durumu