Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ateşçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fabrika, vapur, lokomotif vb. ateşle işleyen yerlerde ocaklara kömür atıp ateşin sürekli yanmasını sağlayan kimse, kazancı, ocakçı.


ateşçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ateşçinin yaptığı iş


ateşe dayanıklı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aşırı ısıdan zarar görmeyen


ateşe dayanıklılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ateşe dayanıklı olma durumu


ateşe tutmak
Anlamı:

1. az ısıtmak

2. üzerine ateşli silahla mermi atmak


ateşe vermek
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , ateş içine sokmak

Örnek:

1. Bir parça büküyor, onu tekrar ateşe verinceye kadar evvelki hazır oluyordu.

1. Bir parça büküyor, onu tekrar ateşe verinceye kadar evvelki hazır oluyordu.

2. bir yeri kasten yakmak, kundak sokmak

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , aşırı telaşa ve sıkıntıya düşürmek

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir ülkeyi savaşa sokarak veya kargaşa ve karışıklık yaratarak sıkıntı ve yıkıma uğratmak


ateşe vurmak
Anlamı:

1. bir yemeği pişmek üzere ocağa koymak

Örnek:

1. Taş ocağın üstünde, ateşe vurduğu güveçten, kaynayan etin kokusu geliyordu.

1. Taş ocağın üstünde, ateşe vurduğu güveçten, kaynayan etin kokusu geliyordu.


ateşe vursa duman vermez
Anlamı:

1. pek cimri olanlar için söylenen bir söz


ateşi başına vurmak
Anlamı:

1. çok öfkelenmek, sinirlenmek, coşmak


ateşi çıkmak (veya yükselmek)
Anlamı:

1. hasta vücut ısısı olağandan çok artmak


ateşi düşmek
Anlamı:

1. hastanın ateşi geçmek veya azalmak


ateşi uyandırmak
Anlamı:

1. sönmek üzere olan ateşi canlandırmak


ateşin
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Ateşli, coşkun

2. Ateş renginde olan


Lisan : Farsça āteşīn

Telaffuz : a:teşi:n

ateşine yanmak
Anlamı:

1. bir kimse yüzünden zarara uğramak


ateşini almak
Anlamı:

1. yüksek vücut ısısını düşürmek

Örnek:

1. Alnına sirkeli bez koyun, ateşini alır.

1. Alnına sirkeli bez koyun, ateşini alır.

2. derece ile ateşi ölçmek

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , acıyı, yanmayı azaltmak


ateşkes
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Savaşan iki kuvvetin karşılıklı olarak savaşı durdurması, bırakışma, mütareke


ateşle barut bir yerde durmaz
Anlamı:

1. `kızla erkeğin baş başa yalnız kalmaları kötü sonuçlar doğurabilir` anlamında kullanılan bir söz


ateşle oynamak
Anlamı:

1. pek tehlikeli bir işle uğraşmak


ateşleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ateşlemek işi


ateşlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Tutuşturmak, yakmak

Örnek:

1. Ocağı ateşlemek.

1. Ocağı ateşlemek.

2. Top, tüfek vb. patlayıcı maddeleri patlatmak

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kışkırtmak, kızıştırmak

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Coşturmak


ateşlendirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ateşlendirmek işi


ateşlendirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Coşturmak, kışkırtmak, şiddetlendirmek

Örnek:

1. Kaç zamandır beynimi, kanımı ateşlendiren bu idealimin lezzetini tatmak için her mâniyi çiğneyeceğim.

1. Kaç zamandır beynimi, kanımı ateşlendiren bu idealimin lezzetini tatmak için her mâniyi çiğneyeceğim.


ateşlenebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ateşlenebilmek işi


ateşlenebilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ateşlenme ihtimali veya imkânı bulunmak


ateşleniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ateşlenme işi