Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
açıklık politikası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Siyasette açık, şeffaf olma, glasnost


açıklıkla
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Açık bir biçimde, açık olarak


Telaffuz : açıklı'kla

açıklıkölçer
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir mikroskobun açıklığını ölçmeye yarayan alet


Telaffuz : açıklı'kölçer

acıklılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Acıklı olma durumu


acıkma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Acıkmak işi


acıkmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yemek yeme gereksinimi duymak

Örnek:

1. Onların da karnı acıkmış olacak ki söz yemekten açıldı.

1. Onların da karnı acıkmış olacak ki söz yemekten açıldı.


acıkmış kudurmuştan beterdir
Anlamı:

1. `uzun süre bir nesnenin yokluğunu çeken kimse, onu gördüğünde büyük bir istekle ona saldırır` anlamında kullanılan bir söz


açıkta bırakmak
Anlamı:

1. iş ve görev vermemek

2. yersiz yurtsuz bırakmak

3. birkaç kişiye sağlanması gereken olanaktan bir kişiyi yararlandırmamak


Ön Takı : (birini)

açıkta kalmak (veya olmak)
Anlamı:

1. iş ve görev bulamamak

2. yersiz yurtsuz kalmak

3. birkaç kişinin birlikte eriştiği bir iyilikten yararlanamamak


açıktan

İlgili Kelimeler:

açıktan açığa, açıktan atamak, açıktan atanmak, açıktan tayin

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Bir yerin uzağından

2. Sıra ve aşama gözetilmeden, dışarıdan atayarak

3. Önceden belirlenmiş bir bütçeye bağlı kalmaksızın

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ayrıca, ek olarak

Örnek:

1. Üstelik açıktan yol harçlığı falan da veriyor bana.

1. Üstelik açıktan yol harçlığı falan da veriyor bana.


açıktan (para) kazanmak
Anlamı:

1. emek ve sermaye olmadan para kazanmak


açıktan açığa
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Belirgin olarak, göz göre göre, ulu orta

Örnek:

1. Tehlike açıktan açığa görünüyordu.

1. Tehlike açıktan açığa görünüyordu.


açıktan almak
Anlamı:

1. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , açıktan geçmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , bir tehlikenin uzağından geçmek


açıktan atama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Açıktan atamak işi, açıktan tayin


açıktan atamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Boş kadrolara sınavla veya dereceyle yapılan ilk atamak


açıktan atanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Açıktan atanmak işi


açıktan atanmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Derece ve belli bir sıra gözetilmeksizin görevlendirilmek


açıktan geçmek
Anlamı:

1. gemi kıyıdan veya diğer taşıtlardan uzak olarak seyretmek


açıktan para almak
Anlamı:

1. bir iş veya mal için, kararlaştırılmış ücret veya değer dışında para almak


açıktan tayin
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Açıktan atama


acıktırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Acıktırmak işi


acıktırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Açlık duymasına sebep olmak

Örnek:

1. Bu hava, bu su insanı çabuk acıktırır.

1. Bu hava, bu su insanı çabuk acıktırır.

2. Aç bırakmak


acil

İlgili Kelimeler:

acil ihtiyaç kredisi, acil servis

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hemen yapılması gereken, ivedi, ivedili, evgin, müstacel

Örnek:

1. Mühim hadiselerin yanı sıra, acil durumların da şaşmaz adresiydi Celâl.

1. Mühim hadiselerin yanı sıra, acil durumların da şaşmaz adresiydi Celâl.


Lisan : Arapça ʿācil

Telaffuz : a:cil

acil ihtiyaç kredisi
Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Artı para


acil servis
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sağlık kuruluşlarında acilen bakılması gereken hastaların ilk bakımlarının yapıldığı yer