92406 kayıt bulundu.
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Çok yiğit, hiçbir şeyden korkmayan
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Sıracagillerden, türlü renkte, güzel, kokusuz çiçekleri olan bir bitki, danaburnu
2. Havuz kenarlarına konulan ve ağzından su akan aslan biçiminde süs taşı
Telaffuz : asla'nağzı
1. isim , isim , isim , isim , Kütahya iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : asla'napa
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aslan gibi
2. zarf , zarf , zarf , zarf , (asla'nca) Aslana yakışır bir biçimde, aslancasına, yiğitçe
1. Dün bize öğretirken aslanca köpürmeyi / Bugün o da huy etmiş yerlere yüz sürmeyi
1. Dün bize öğretirken aslanca köpürmeyi / Bugün o da huy etmiş yerlere yüz sürmeyi
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kedi cinsinden olan bütün etoburları içine alan hayvan familyası
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bir sap üzerinde dizili sarı veya kırmızı çiçekli otsu bir bitki
Telaffuz : asla'nkulağı
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ballıbabagillerden, eskiden hekimlikte terletici olarak kullanılan bir bitki, yer pırasası (Leonurus)
Telaffuz : asla'nkuyruğu
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yiğitleşmek, korkusuz duruma gelmek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aslan bulunan
1. Durup soluklanmadan aslanlı kapısıyla övünmeye başladı.
1. Durup soluklanmadan aslanlı kapısıyla övünmeye başladı.
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Gülgillerden, sarı, beyaz çiçekli bir yabani bitki (Alchemilla)
2. tıp , tıp , tıp , tıp , Şirpençe
Telaffuz : asla'npençesi
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aslanı andıran, aslana benzeyen, aslan gibi, aslanımsı
1. isim , isim , şaka yollu , şaka yollu , isim , isim , şaka yollu , şaka yollu , Rakı
Telaffuz : asla'nsütü
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kök veya soy bakımından
Lisan : Arapça aṣlen
Telaffuz : a'slen
asli düşünce, asli maaş, asli nüsha
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birincil
1. Kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.
1. Kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.
2. Temel olarak alınan, birincil
3. Asıl olan
1. Kurumun asli üyeleri.
1. Kurumun asli üyeleri.
Lisan : Arapça aṣlī
Telaffuz : asli:
1. gerçek olduğu anlaşılmak, gerçek olduğu ortaya çıkmak
1. Söylenenlerin aslı çıkarsa güç duruma düşecek.
1. Söylenenlerin aslı çıkarsa güç duruma düşecek.