Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
askerî rüştiye
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , askerlik , askerlik , isim , isim , eskimiş , eskimiş , askerlik , askerlik , Askerî ortaokul

Örnek:

1. Eskiden uzun seneler askerî rüştiyelerde hocalık etmiş olan bu adam, kim bilir ne kadar çocuğun canını yakmıştı.

1. Eskiden uzun seneler askerî rüştiyelerde hocalık etmiş olan bu adam, kim bilir ne kadar çocuğun canını yakmıştı.


askerîleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Askerîleşmek işi


askerîleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir yer askerlikle ilişkili duruma gelmek, askerlik niteliği kazanmak


askerîleştirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Askerîleştirilmek işi


askerîleştirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Askerîleştirme işine konu olmak


askerîleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Askerîleştirmek işi


askerîleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Asker yönetimine geçirmek

2. Bir şeye askerlik niteliği kazandırmak


askeriye
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Askerlik


Lisan : Arapça ʿaskeriyye

askerlik

İlgili Kelimeler:

askerlik çağı, askerlik dairesi, askerlik hizmeti, askerlik şubesi, askerlik yoklaması, bedelli askerlik, kazaskerlik, seraskerlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Asker olma durumu, askerlik hizmeti, bayrakaltı, askeriye

Örnek:

1. Hayatımızın askerlikte ve sivillikte kırk beş senesi öğretmenlik ile geçti.

1. Hayatımızın askerlikte ve sivillikte kırk beş senesi öğretmenlik ile geçti.


askerlik (veya askerliğini) yapmak
Anlamı:

1. kanunlara göre yurttaşların yükümlü oldukları ordu hizmetinde bulunmak

Örnek:

1. Annesi, askerliğini yapıncaya kadar evlenmesine razı değildi.

1. Annesi, askerliğini yapıncaya kadar evlenmesine razı değildi.


askerlik çağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı her erkeğin 20 yaşına girdiği yılın ocak ayının birinci gününden başlayarak 41 yaşına girdiği yılın ocak ayının birinci gününde biten dönem


askerlik dairesi
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Yurttaşları askere alma işiyle görevli olan askerlik şubelerinin bağlı bulundukları bölge dairesi


askerlik hizmeti
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Askerlik


askerlik şubesi
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Yurttaşları askere alma işiyle görevli birim


askerlik yoklaması
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , İlk kez askere gideceklerin nüfus kayıtlarının belirlenmesi ve askere çağrılması

2. Askerliğini yapmış kimselerin belli bir yaşa kadar yaptırmak zorunda oldukları durum belirleme işlemleri


askı

İlgili Kelimeler:

bağırsak askısı, boru askısı, elbise askısı, su askıları

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne

Örnek:

1. Durumu hiç değilse bir süre kurtarmak için giysiyi bir askıya takıp duvardaki çiviye astım.

1. Durumu hiç değilse bir süre kurtarmak için giysiyi bir askıya takıp duvardaki çiviye astım.

2. Elbise, gömlek, tişört, ceket gibi elbiselerin kırışmadan düzgün bir biçimde elbise dolabına asılması için insan omzu biçiminde tasarlanmış, bazılarının altında pantolon asmak için düz bir çıta, bazılarının her iki kenarında etek asmak için çengel bulunan alet, elbise askısı

3. Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ

4. Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması

5. Hastanelerde kırık kol veya bacakların asılarak tutturulduğu araç

6. Çay, kahve taşımaya yarar kahveci tepsisi, fener

7. Saklanmak için tavana asılmış dizi veya hevenk

Örnek:

1. Üzüm askısı. Ayva askısı.

1. Üzüm askısı. Ayva askısı.

8. Yeni yapılan yapıların çatısına, ev sahibi tarafından usta için veya düğün arabalarına düğün sahibi tarafından arabacı için armağan olarak asılan kumaş

9. Gelinin odasına asılan süs

10. Kadınların kullandığı altın dizisi veya zincirli mücevherat

11. Düğünlerde geline yakınları tarafından takılan hediye

12. İpek böceğinin kozasını sarması için yanına konulan çalı çırpı

13. Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül


askı olmak
Anlamı:

1. askıntı olmak


askıcı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Askı yapan veya satan kimse

2. Kahve ocaklarında çay, kahve vb. dağıtan kimse


askıcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Askıcının yaptığı iş


askıda
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İhtiyaç sahiplerinin alabilmeleri amacıyla fırın, kahvehane vb. yerlerde bırakılan ve ücreti başkaları tarafından önceden ödenen (ekmek, çay vb.)


askıda bırakmak
Anlamı:

1. sonuca vardırmamak


askıda kalmak
Anlamı:

1. bir iş bir engel dolayısıyla sonuca varamamak


askılı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Askısı olan

Örnek:

1. Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti.

1. Askılı, uzun, tiril tiril bir elbise giymişti.


askılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Avcıların sırtlarına taktıkları askı takımı

2. Vestiyer

3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Asılıp saklanacak sebze, meyve


aşkın
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Belli bir süreyi aşmış, ötesine geçmiş

Örnek:

1. Altı ayı aşkın bir zamandan beri hazırlanıyordu bu yolculuk.

1. Altı ayı aşkın bir zamandan beri hazırlanıyordu bu yolculuk.

2. Benzerlerinden üstün

3. Çok, fazla