92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , 343 hazır kahve
Lisan : Nescafe tescilli ürün adından
1. bitmek, tamamen yok olmak, ortadan kalkmak
1. Oralarda nesli tükenmiş sandığımız âşıklar, halkı coşturmak için ozanların kopuzlarını çalıyorlar.
1. Oralarda nesli tükenmiş sandığımız âşıklar, halkı coşturmak için ozanların kopuzlarını çalıyorlar.
nesne grubu, nesne öbeği, belirli nesne, belirtili nesne, belirtisiz nesne, ortak nesne
1. isim , isim , isim , isim , Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje
2. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Geçişli fiili bütünleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç
1. `Ali bir kitap almış` cümlesinde `kitap` nesnedir.
1. `Ali bir kitap almış` cümlesinde `kitap` nesnedir.
3. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Öznenin dışında kalan her konu, obje
1. Her nesne ve olaya alaycı bir gözle bakmak ilkesinden yola çıkar bu görüş.
1. Her nesne ve olaya alaycı bir gözle bakmak ilkesinden yola çıkar bu görüş.
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Nesneyle ilgili olarak kullanılan kelimelerin bütünü, nesne öbeği
1. Bir adam, 'yan taraftaki geniş kapının iki kanadını' açtı.
1. Bir adam, 'yan taraftaki geniş kapının iki kanadını' açtı.
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Nesne grubu
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Nesne ile ilgili, nesneye ilişkin, öznel karşıtı
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gerçeğe varmak amacıyla, taraf tutmadan inceleme yapan, hüküm veren, objektif
3. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Bireyin kişisel görüşünden bağımsız olan, objektif
1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Nesnelcilik yanlısı olan, objektivist
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Öznenin değil nesnenin gerçekliğine dayanan bilgileri arayan akıl yolu, objektivizm
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Nesnelleşmek durumu
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Nesnel olma veya nesnelerin gerçeğine dayanma durumu, afakilik, objektiflik, objektivite
1. İyi kötü bir nesnelliği aranıp duruyordum.
1. İyi kötü bir nesnelliği aranıp duruyordum.
1. sıfat , sıfat , dil bilgisi , dil bilgisi , sıfat , sıfat , dil bilgisi , dil bilgisi , Nesnesi olmayan
2. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Belli bir nesneye dayanmayan ruhsal durum
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Neşretme ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Neşretme gücü bulunmak
Lisan : Arapça neşr + Türkçe edebilmek
1. nesnesiz , nesnesiz , eskimiş , eskimiş , nesnesiz , nesnesiz , eskimiş , eskimiş , Yayımlanmak
1. Hususi değil, bilakis gazetelerde neşredilecek kadar güzel bir yazı...
1. Hususi değil, bilakis gazetelerde neşredilecek kadar güzel bir yazı...
Telaffuz : ne'şredilmek
1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Nesir olarak, düzyazı olarak
Lisan : Arapça nes̱ren
Telaffuz : ne'sren
1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Yayım yoluyla
Lisan : Arapça neşren
Telaffuz : ne'şren
1. -i , -i , eskimiş , eskimiş , -i , -i , eskimiş , eskimiş , Yaymak, dağıtmak, saçmak
2. Yayımlamak
1. Alacağımız cevaplar içinde dikkate şayan görülenleri gazetemizde neşredeceğiz.
1. Alacağımız cevaplar içinde dikkate şayan görülenleri gazetemizde neşredeceğiz.
Lisan : Arapça neşr + Türkçe etmek
Telaffuz : ne'şretmek