92406 kayıt bulundu.
1. `kimselerin yeri yurdu belli olmaz, düzenli bir hayatları olmaz` anlamında kullanılan bir söz
1. `bu işi yapmak sanıldığı kadar kolay değil, imkânlar sınırlı` anlamında kullanılan bir söz
1. `hareket olan yerde bolluk olur` anlamında kullanılan bir söz
1. ne yararı oldu?
1. Senin filozofluğun nerede kaldı?
1. Senin filozofluğun nerede kaldı?
1. olacak gibi görülmeyen bir düşünceyi anlatan ifadenin başına getirilen bir söz
1. O kendisi bilmez, nerede kaldı ki başkasına öğretsin.
1. O kendisi bilmez, nerede kaldı ki başkasına öğretsin.
nereden nereye
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Hangi yerden?
2. Nasıl, ne gibi bir ilişki ile
1. Nereden hatırınıza geldi de bu işi ortaya koydunuz?
1. Nereden hatırınıza geldi de bu işi ortaya koydunuz?
1. ünlem , ünlem , mecaz , mecaz , ünlem , ünlem , mecaz , mecaz , Bir olay karşısında şaşırıldığında söylenen bir söz
1. Nereden nereye, siz böyle bir iş isteyebilir miydiniz?
1. Nereden nereye, siz böyle bir iş isteyebilir miydiniz?
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Uzak, dolambaçlı bir ilişki ile
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Hemen hemen
1. Arabacım neredeyse donmak üzereydi.
1. Arabacım neredeyse donmak üzereydi.
2. Kısa bir süre içinde
1. Sağ ol şekerim, bizimki de neredeyse gelir. Benim de hazırlık yapmam lazım.
1. Sağ ol şekerim, bizimki de neredeyse gelir. Benim de hazırlık yapmam lazım.
Telaffuz : nerede'yse
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birinin memleketini sormak için kullanılan bir söz
1. Arkadaşınız nereli?
1. Arkadaşınız nereli?
Telaffuz : ne'reli
1. zamir , zamir , zamir , zamir , Hangi yönü, ne tarafı
1. Bunun neresi güzel?
1. Bunun neresi güzel?
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Nerede, hangi yerde
1. İlkokul neresi?
1. İlkokul neresi?
nereden nereye
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Hangi yere?
1. Bu kadar insan bir anda nereye kaybolabilir.
1. Bu kadar insan bir anda nereye kaybolabilir.
nergis zambağı, bataklık nergisi
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Nergisgillerden, bazı türlerinde beyaz, bazılarında sarı renkte olan çiçekleri ayrı veya bir kök sap üzerinde şemsiye durumunda, açılmadan önce bir yenle örtülü bulunan, 20-80 santimetre yüksekliğinde, soğanlı bir süs bitkisi (Narcissus)
Lisan : Farsça nergis
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Soğanla üretilen, iri ve güzel çiçekli bir süs bitkisi, güzelhatun çiçeği (Amaryllis)
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bir çeneklilerden, nergis, fulya, kardelen gibi çoğu küçük ve kokulu çiçekleri içine alan bir bitki familyası
1. sıfat , sıfat , coğrafya , coğrafya , sıfat , sıfat , coğrafya , coğrafya , Kıyı şeridinde deniz kabukları, kum, çakıl vb. şeylerle oluşan yığınakla ilgili
Lisan : Fransızca néritique
1. isim , isim , isim , isim , Bir veya iki milimlik pili
2. Direnci artıran çıkıntı
1. Bazı demirlerin üzerinde nervür vardır.
1. Bazı demirlerin üzerinde nervür vardır.
Lisan : Fransızca nervure
nervürlü çelik, nervürlü demir
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Nervürü olan
1. isim , isim , isim , isim , Direnci artıran, üzerinde çıkıntılar bulunan, dişli demir çubuk, nervürlü demir
1. isim , isim , isim , isim , Mutlu olmaktan doğan ve dışa vurulan sevinç, şetaret
1. Zaferin bütün neşesi bu ihtiyarda idi.
1. Zaferin bütün neşesi bu ihtiyarda idi.
2. Hafif sarhoşluk, çakırkeyif olma
Lisan : Arapça neşʾe
1. sıfat , sıfat , hukuk , hukuk , sıfat , sıfat , hukuk , hukuk , Yasal olmayan bir birleşme sonunda doğan (çocuk)
1. sıfat , sıfat , hukuk , hukuk , sıfat , sıfat , hukuk , hukuk , Kanuna uygun bir evlenme sonunda doğan (çocuk)
1. -i , -i , -i , -i , Neşelendirme ihtimali veya imkânı bulunmak
2. Neşelendirme becerisi bulunmak