92406 kayıt bulundu.
1. sıfat , sıfat , bitki bilimi , bitki bilimi , sıfat , sıfat , bitki bilimi , bitki bilimi , Nemden ve nemli yerden hoşlanan (bitki), higrofil
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir yerdeki nemlilik derecesini durağan durumda bulunduran alet, higrostat
Telaffuz : ne'mdenetir
1. isim , isim , isim , isim , Neme lazımcılık
1. Aydın kişilerin genelde neme gerekçiliği ve gamsızlığı, güzelim ülkemizi tehlikelere sürüklüyor.
1. Aydın kişilerin genelde neme gerekçiliği ve gamsızlığı, güzelim ülkemizi tehlikelere sürüklüyor.
1. isim , isim , isim , isim , `Bu işle ilgilenmem, buna karışmam` anlamlarında kullanılan bir söz, neme gerek
1. Sen gel benim canımı al, sonra da cennete ilet / Sen onu cinlere vadet, cansız neme lazım cennet?
1. Sen gel benim canımı al, sonra da cennete ilet / Sen onu cinlere vadet, cansız neme lazım cennet?
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Doğrusunu isterseniz, doğruyu söylemek gerekirse, neme gerek
1. Neme lazım, kurnazlığın antikasını o icat etti doğrusu.
1. Neme lazım, kurnazlığın antikasını o icat etti doğrusu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İlgilenilmesi gereken şeylerle ilgilenmekten kaçınan, neme gerekçi
1. isim , isim , isim , isim , Gerekli şeylerle ilgilenmekten kaçınma durumu, bir şeyi umursamama durumu, neme gerekçilik
1. Belki de gerekli olan bizim de bu neme lazımcılığa katılmamız ve olup olmadık şeylere burnumuzu sokmamamızdır.
1. Belki de gerekli olan bizim de bu neme lazımcılığa katılmamız ve olup olmadık şeylere burnumuzu sokmamamızdır.
1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Canlıların zorunlu olarak havanın nemine göre yönelmesi ve yer değiştirmesi, higrotropizm
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Böceklerin kurtçuk durumdan yetişkin duruma geçerken aldıkları özel biçim
Lisan : Fransızca nymphe
nemlendirici krem
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Nemlendirmeye yarayan
2. isim , isim , isim , isim , Klima tesisatında havanın nemlenmesini sağlayan bölüm
1. isim , isim , isim , isim , Kuru ciltlerin bakımı için veya makyaj öncesinde kullanılan özel krem
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Nemli duruma gelmek, rutubetlenmek
1. O ev güneş görmüyor. Soba yanmazsa her şey nemleniyor,
1. O ev güneş görmüyor. Soba yanmazsa her şey nemleniyor,
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Nemi olan, az ıslak, rutubetli, kuru karşıtı
1. Hafif bir rüzgâr dalgası nemli saçlarının arasından geçti.
1. Hafif bir rüzgâr dalgası nemli saçlarının arasından geçti.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yaşlı (göz)
1. isim , isim , isim , isim , Havanın nem derecesini ölçmeye yarayan alet, higrometre
Telaffuz : ne'mölçer
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yüzü gülmeyen
2. Acımaz, can yakıcı
1. Bu adam bir aralık eşkıyalık yapmış çok nemrut bir herif.
1. Bu adam bir aralık eşkıyalık yapmış çok nemrut bir herif.
Lisan : Arapça nemrūd