Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
nefsi müdafaa
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Nefis müdafaası


nefsine düşkün
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bencil

2. Dünya nimetlerine, bedensel hazlara düşkün


nefsine uymak
Anlamı:

1. bedenin isteklerine uymak, günah işlemek

Örnek:

1. Nefsine uyanların, zevkten başka bir şey tanımayanların, hayvanlardan ne farkı var?

1. Nefsine uyanların, zevkten başka bir şey tanımayanların, hayvanlardan ne farkı var?


nefsine yedirememek
Anlamı:

1. bir şey yapmayı kendisi için ağır, onur kırıcı bulmak

Örnek:

1. Riyakârlığı da bir türlü nefsine yediremiyordu.

1. Riyakârlığı da bir türlü nefsine yediremiyordu.


nefsini köreltmek (veya körletmek)
Anlamı:

1. beden isteklerinden herhangi birini üstünkörü gidermek, nefsini yatıştırmak

Örnek:

1. Yani şüphelendiği müşterilerin yolunu kesmiyor, uzaktan uzağa onları takip etmekle nefsini köreltiyordu.

1. Yani şüphelendiği müşterilerin yolunu kesmiyor, uzaktan uzağa onları takip etmekle nefsini köreltiyordu.


neft

İlgili Kelimeler:

neft yağı

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Organik maddelerin ayrışmasından oluşan tutuşur sıvıların birçoğu

2. Çoğunlukla boyacılıkta kullanılan, petrol türevlerinden bir tür mineral yağ, neft yağı


Lisan : Farsça neft

neft yağı
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Neft


nefte
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Keplerde bulunan, askerin hangi askerî sınıfta olduğunu belirtmeye yarayan yuvarlak işaret


neftî
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Siyaha yakın koyu yeşil renk

Örnek:

1. Karacaahmet'in koyu servileri bulutsuz ufukta neftî bir leke hâlinde göze batıyordu.

1. Karacaahmet'in koyu servileri bulutsuz ufukta neftî bir leke hâlinde göze batıyordu.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

Örnek:

1. Geride tek tük ev ve onların da ardında yarı filizî, yarı neftî bir orman seçiliyordu.

1. Geride tek tük ev ve onların da ardında yarı filizî, yarı neftî bir orman seçiliyordu.


Lisan : Farsça neft + Arapça -ī

Telaffuz : nefti:

neftîleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Neftîleşmek durumu


neftîleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Neftî olmak, rengi neftîye dönmek


neftîleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Neftîleştirmek işi


neftîleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Rengini neftîye çevirmek, neftîleşmesine yol açmak

Örnek:

1. Arkamda çam korularının parça parça neftîleştirdiği yeşil bir dağ.

1. Arkamda çam korularının parça parça neftîleştirdiği yeşil bir dağ.


neftimsi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Rengi neftîyi andıran, neftîye benzeyen


nefyedilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Nefyedilmek işi


nefyedilmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , eskimiş , eskimiş , -e , -e , eskimiş , eskimiş , Sürgüne gönderilmek, sürülmek

Örnek:

1. Anadolu'nun her tarafına nefyedilenlerin hatıralarıdır.

1. Anadolu'nun her tarafına nefyedilenlerin hatıralarıdır.

2. nesnesiz , nesnesiz , dil bilgisi , dil bilgisi , nesnesiz , nesnesiz , dil bilgisi , dil bilgisi , Olumsuz kılınmak


Telaffuz : ne'fyedilmek

nefyetme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Nefyetmek işi


nefyetmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , eskimiş , eskimiş , -e , -e , -i , -i , eskimiş , eskimiş , Sürgüne göndermek

Örnek:

1. Şimdilik sizleri ve ailelerinizi Anadolu'ya nefyetmekle iktifa ediyorum.

1. Şimdilik sizleri ve ailelerinizi Anadolu'ya nefyetmekle iktifa ediyorum.

2. -i , -i , dil bilgisi , dil bilgisi , -i , -i , dil bilgisi , dil bilgisi , Olumsuz kılmak


Lisan : Arapça nefy + Türkçe etmek

Telaffuz : ne'fyetmek

negatif

İlgili Kelimeler:

negatif büyüklük, negatif sayı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Olumsuz

Örnek:

1. Onun bu kadar yardımcı yaklaşımına negatif bir cevap vermek istemiyordu.

1. Onun bu kadar yardımcı yaklaşımına negatif bir cevap vermek istemiyordu.

2. matematik , matematik , matematik , matematik , Eksi, pozitif karşıtı

3. isim , isim , isim , isim , Gerçekteki aydınlık ve karanlık bölümleri tersine gösteren fotoğraf camı veya filmi

Örnek:

1. Bütün mahzuru, otuz altı film bitmeden negatifi çıkaramıyorsunuz.

1. Bütün mahzuru, otuz altı film bitmeden negatifi çıkaramıyorsunuz.


Lisan : Fransızca négatif

negatif büyüklük
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Aynı türden pozitif bir büyüklükle ters yönde olan büyüklük


negatif sayı
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Eksi sayı


nehari
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Gündüzlü

Örnek:

1. En arka sırada, derslerde nadiren gözüken bir nehari talebe yalnız başına oturuyordu.

1. En arka sırada, derslerde nadiren gözüken bir nehari talebe yalnız başına oturuyordu.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Gündüzlü olarak


Lisan : Arapça nehārī

Telaffuz : neha:ri:

nehir

İlgili Kelimeler:

nehir roman

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Irmak

Örnek:

1. Bir nehre benzeyen tarihte hiçbir an tekrarlanmaz.

1. Bir nehre benzeyen tarihte hiçbir an tekrarlanmaz.


Lisan : Arapça nehr

nehir roman
Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Irmak roman


nehiy
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir işin yapılmasını yasak etme, engelleme, menetme


Lisan : Arapça nehy