92406 kayıt bulundu.
1. ne olduğu, soyu sopu belirsiz
1. Ben âdeta bu ne idiği belirsiz herife gittikçe ısınıyorum.
1. Ben âdeta bu ne idiği belirsiz herife gittikçe ısınıyorum.
1. amacını kesin ve kararlı bir biçimde belirlemek
1. Ne istediğini bilen iradeli bir kişiliği ve dişiliği vardı.
1. Ne istediğini bilen iradeli bir kişiliği ve dişiliği vardı.
1. nicelik bakımından miktar, ölçü, fiyat, zaman anlamlarıyla soru bildiren bir söz
1. İlçelerinde ne kadar dernek varsa hepsini harekete geçirdiler.
1. İlçelerinde ne kadar dernek varsa hepsini harekete geçirdiler.
2. çok, oldukça
1. Bizim arkadaşın ne kadar bahtlı büyükanası varmış.
1. Bizim arkadaşın ne kadar bahtlı büyükanası varmış.
3. ne ölçüde
1. ne de olsa, sonuçta
1. Eh ne kadar olsa anadır. Ben de acıdım.
1. Eh ne kadar olsa anadır. Ben de acıdım.
1. `kimseye iyiliği de dokunmaz, kötülüğü de` anlamında kullanılan bir söz
1. birinin nasıl bir nitelikte, yetenekte ve yaradılışta olduğunu bilmek, kestirmek
1. Büyük hanım, bir bakışta onun ne mal olduğunu anlamıştı.
1. Büyük hanım, bir bakışta onun ne mal olduğunu anlamıştı.
1. ne çeşit, ne türlü
1. Deve kuşunun boyunu bosunu, biçimini, ne mene bir hayvan olduğunu bilirsiniz.
1. Deve kuşunun boyunu bosunu, biçimini, ne mene bir hayvan olduğunu bilirsiniz.
1. olacak şey değil, imkânsız
1. Görüp de sevmemek ne mümkün seni / Güzelsin, incesin, tatlısın, şensin
1. Görüp de sevmemek ne mümkün seni / Güzelsin, incesin, tatlısın, şensin
1. öyle şey mi olur, ilgisi yok
1. Ümit, ideal, şahsiyet dediğiniz zaman da hep aynı şeyleri mi anlıyorsunuz? Ne münasebet!
1. Ümit, ideal, şahsiyet dediğiniz zaman da hep aynı şeyleri mi anlıyorsunuz? Ne münasebet!
1. `yalvarırım, lütfen, rica ederim` anlamında kullanılan bir söz
1. Ah ne olur, büyük bir adam çıksa da sanatı da böyle tarif etseydi.
1. Ah ne olur, büyük bir adam çıksa da sanatı da böyle tarif etseydi.
1. `her ihtimali düşünmek gerekir` anlamında kullanılan bir söz
1. Bir ara ne olur ne olmaz deyip frenleri, fren balatalarını gözden geçirdik.
1. Bir ara ne olur ne olmaz deyip frenleri, fren balatalarını gözden geçirdik.
1. `her durumda, olumlu veya olumsuz bütün şartlarda` anlamında kullanılan bir söz
1. Ne olursa olsun tahtı ele geçirmek amacını gütmüyorum ben.
1. Ne olursa olsun tahtı ele geçirmek amacını gütmüyorum ben.
1. `ne büyük özveri isterse istesin` anlamında kullanılan bir söz
2. `her türlü sıkıntı ve tehlikeyi göze alarak` anlamında kullanılan bir söz
1. Emin olduğu tek şey, gerçekten ne pahasına olursa olsun, artık bir daha geri dönmeyeceğiydi.
1. Emin olduğu tek şey, gerçekten ne pahasına olursa olsun, artık bir daha geri dönmeyeceğiydi.