Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
namusuna dokunmak
Anlamı:

1. birinin namus ve onurunu olumsuz biçimde etkilemek


namusuna sinek kondurmamak
Anlamı:

1. kollamak, gözetlemek

2. namusuna, onuruna laf söylettirmemek


namusunu temizlemek
Anlamı:

1. ahlak ve onuruna ters düşen bir durumdan kurtulmak için birini veya kendini öldürmek


namusuyla yaşamak
Anlamı:

1. ahlak ve onuruna bağlı yaşamak


namütenahi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sonsuz, ucu bucağı olmayan

2. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Sonsuz, ucu bucağı olmayan bir biçimde

Örnek:

1. Öğleye yakın bu sis dağılınca gökyüzü namütenahi açılıyordu.

1. Öğleye yakın bu sis dağılınca gökyüzü namütenahi açılıyordu.


Lisan : Farsça nā + Arapça mutenāhī

Telaffuz : na:mütena:hi:

namütenahilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sonsuz olma durumu

Örnek:

1. Sanki birdenbire, ona, nihayetsiz derinlikleri, renksiz ve lekesiz namütenahilikleri gösteriyor.

1. Sanki birdenbire, ona, nihayetsiz derinlikleri, renksiz ve lekesiz namütenahilikleri gösteriyor.


namzet
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aday

Örnek:

1. Bana göre masal dinlemeyen bir çocuk çok bedbaht bir insan olmaya namzet bir insandır.

1. Bana göre masal dinlemeyen bir çocuk çok bedbaht bir insan olmaya namzet bir insandır.

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Sözlü, yavuklu


Lisan : Farsça nāmzed

namzet göstermek
Anlamı:

1. bir iş için aday belirleyip sunmak, aday göstermek


namzetlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Adaylık


nan

İlgili Kelimeler:

nanıaziz

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ekmek

Örnek:

1. Alçak, nan ve nimet nankörü hain!

1. Alçak, nan ve nimet nankörü hain!


Lisan : Farsça nān

Telaffuz : na:nı

nanay
Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Yok

Örnek:

1. Gözü çıksın kasabanın, sabahın onunda su nanay, depo nanay.

1. Gözü çıksın kasabanın, sabahın onunda su nanay, depo nanay.


nane

İlgili Kelimeler:

nanemolla, nane ruhu, nane suyu, nane şekeri, bahçe nanesi, dağ nanesi, kedi nanesi, su nanesi, taş nanesi, yaban nanesi

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ballıbabagillerden, yaprakları sapsız, çiçekleri beyaz veya menekşe renginde, güzel kokulu, yaprakları baharat olarak kullanılan, çok yıllık ve otsu bir kültür bitkisi (Mentha piperita)

2. Bu bitkinin kurutulmuş yapraklarından elde edilen baharat


Lisan : Arapça naʿnaʿ

Telaffuz : na:ne

nane ruhu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Nane yapraklarından çıkarılan esans


nane şekeri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Nane ruhu karıştırılarak yapılan bir tür şeker


nane suyu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçinde nane ruhu eritilmiş su

Örnek:

1. Eczanede acaba nane suyu yahut zararsız bir sulu ilaç var mıdır?

1. Eczanede acaba nane suyu yahut zararsız bir sulu ilaç var mıdır?


nane yemek
Anlamı:

1. yakışıksız bir davranışta bulunmak, uygunsuz bir iş yapmak


naneli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Nanesi olan

2. İçinde nane ruhu olan


nanelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçine nane konulan kap


nanemolla
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Çok sık hastalanan, sağlıksız (kimse)

Örnek:

1. Nanemollalar gibi boyuna hastalık derken, derdi nedir diye içine vesvese girecek...

1. Nanemollalar gibi boyuna hastalık derken, derdi nedir diye içine vesvese girecek...

2. İşten kaçınan, üşengeç

3. alay yollu , alay yollu , alay yollu , alay yollu , Güçsüz, dayanıksız (kimse)


nanesiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Nanesi olmayan

2. İçinde nane ruhu olmayan


nanıaziz
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ekmek

Örnek:

1. Ah mübarek nimet, sana evvelden 'nanıaziz' derlerdi.

1. Ah mübarek nimet, sana evvelden 'nanıaziz' derlerdi.


Lisan : Farsça nān + Arapça ʿazīz

Telaffuz : na:nıazi:zi

nanik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Başparmağı burna değdirip öteki parmakları açarak ve sallayarak yapılan alay işareti


nanik yapmak
Anlamı:

1. birini budala yerine koymak, alay etmek


nanikleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Naniklemek işi


naniklemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Başparmağı burnun ucuna değdirip diğer parmakları sallayarak alay işareti yapmak