92406 kayıt bulundu.
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Emekli
1. Onu komşularından bir mütekait askerî doktor tedavi ediyor.
1. Onu komşularından bir mütekait askerî doktor tedavi ediyor.
Lisan : Arapça muteḳāʿid
Telaffuz : müteka:it
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Olgunlaşmış, gelişmiş, gelişkin
Lisan : Arapça mutekāmil
Telaffuz : mütekâ:mil
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Yoğunlaşmış, koyulaşmış
1. Fikirleri mütekâsiftir, bununla beraber beyni rahatsız etmez, kafayı yormaz.
1. Fikirleri mütekâsiftir, bununla beraber beyni rahatsız etmez, kafayı yormaz.
2. kimya , kimya , kimya , kimya , Derişik
Lisan : Arapça mutekās̱if
Telaffuz : mütekâ:sif
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Kibirli
Lisan : Arapça mutekebbir
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Söyleyen, konuşan
2. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Teklik birinci kişi
Lisan : Arapça mutekellim
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bir şeye inanan, itikat eden, inançlı, inanlı, imanlı, mümin, dindar
1. Mutekit ve temiz kalpli olan seyyah buradan ayrılmadan evvel bir rüya görüyor ve bunu anlatıyor.
1. Mutekit ve temiz kalpli olan seyyah buradan ayrılmadan evvel bir rüya görüyor ve bunu anlatıyor.
Lisan : Arapça muʿteḳid
Telaffuz : mu:tekit
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Lezzet bulan, tat alan, mutlu olan, hoşlanan
Lisan : Arapça muteleẕẕiẕ
1. lezzet duymak, tat almak, mutlu olmak
1. Bu kelimeyi söylerken sanki mütelezziz olur, hep tekrarlardım.
1. Bu kelimeyi söylerken sanki mütelezziz olur, hep tekrarlardım.
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Sürekli, aralıksız
1. Maddi ve ruhi kültürün yükselişi, mütemadi değişikliklerde ifade olunan mütemadi bir akışı icap ettirir.
1. Maddi ve ruhi kültürün yükselişi, mütemadi değişikliklerde ifade olunan mütemadi bir akışı icap ettirir.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Mütemadiyen
1. İki saatten beri mütemadi yukarıya çıkıyorduk.
1. İki saatten beri mütemadi yukarıya çıkıyorduk.
Lisan : Arapça mutemādī
Telaffuz : mütema:di:
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ara vermeden, sürekli olarak, mütemadi
1. Sabahın pembe, beyaz tülleri sıyrıldıkça mütemadiyen berraklaşan fezada çıt yok.
1. Sabahın pembe, beyaz tülleri sıyrıldıkça mütemadiyen berraklaşan fezada çıt yok.
Lisan : Arapça mutemādiyen
Telaffuz : mütema:diyen
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , İstekli görünen, eğilimi olan, meyilli
1. Açık fikirli, asrileşmeye mütemayil ve müsaitmiş.
1. Açık fikirli, asrileşmeye mütemayil ve müsaitmiş.
Lisan : Arapça mutemāyil
Telaffuz : mütema:yil
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Kendini gösteren, sivrilen
Lisan : Arapça mutemāyiz
Telaffuz : mütema:yiz
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Yerleşik
Lisan : Arapça mutemekkin
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , kimya , kimya , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , kimya , kimya , Derişik
Lisan : Arapça mutemerkiz
1. isim , isim , isim , isim , Dairelerde, iş yerlerinde bazı para işlerine bakan görevli
2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Kendisine inanılıp güvenilen kimse
Lisan : Arapça muʿtemed
Telaffuz : mu:temet
mütemmim cüz
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Tamamlayan, bütünleyen, bitiren
1. Hâlbuki birçok kadınlar malumatlarını zarafetlerinin bir mütemmimi addederler.
1. Hâlbuki birçok kadınlar malumatlarını zarafetlerinin bir mütemmimi addederler.
2. matematik , matematik , matematik , matematik , Bütünler
3. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Tümleç
Lisan : Arapça mutemmim
1. isim , isim , isim , isim , Bütünü oluşturan tamamlayıcı parça
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ayrılmaz parça
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Özenilmiş, özenli bir biçimde yapılmış
1. En mutena çiçek muhakkak ki menekşedir.
1. En mutena çiçek muhakkak ki menekşedir.
2. Seçkin, önemli
1. Bir dakika evvelki mutena alayın hayalini heyecanlı ve muzaffer gözlerle takip ediyorlardı.
1. Bir dakika evvelki mutena alayın hayalini heyecanlı ve muzaffer gözlerle takip ediyorlardı.
Lisan : Arapça muʿtenā
Telaffuz : mu:tena:
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Azalan, eksilen
Lisan : Arapça mutenāḳiṣ
Telaffuz : mütena:kıs
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Çelişkili
Lisan : Arapça mutenāḳiż
Telaffuz : mütena:kız
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Orantılı, oranlı, uygun
Lisan : Arapça mutenāsib
Telaffuz : mütena:sip
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Almaşık
Lisan : Arapça mutenāvib
Telaffuz : mütena:vip