Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
müteallik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , İlişkin

Örnek:

1. Mesirelere gittiği günlerde, merdane laubaliliğiyle yiyecek ve içeceğe müteallik hazırlıkların başına geçerdi.

1. Mesirelere gittiği günlerde, merdane laubaliliğiyle yiyecek ve içeceğe müteallik hazırlıkların başına geçerdi.

2. İlgili


Lisan : Arapça muteʿalliḳ

müteammim
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Yaygın duruma gelmiş, genelleşmiş


Lisan : Arapça muteʿammim

mütearife
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , mantık , mantık , isim , isim , eskimiş , eskimiş , mantık , mantık , Belit


Lisan : Arapça muteʿārife

Telaffuz : mütea:rife

mütebahhir
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Geniş, derin bilgisi olan


Lisan : Arapça mutebaḥḥir

mütebaki
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Geri kalan, kalan


Lisan : Arapça mutebāḳī

Telaffuz : müteba:ki:

mütebasbıs
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Yaltakçı


Lisan : Arapça mutebaṣbiṣ

mütebeddil
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Değişen

2. Kararsız


Lisan : Arapça mutebeddil

muteber
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Saygın, itibarı olan, hatırı sayılır, sözü geçer

Örnek:

1. Selanik'in en varlıklı, en muteber, en güzide ailelerinden sayılıyor.

1. Selanik'in en varlıklı, en muteber, en güzide ailelerinden sayılıyor.

2. İnanılır, güvenilir

3. Değerli

4. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Geçerli


Lisan : Arapça muʿteber

Telaffuz : mu:teber

muteber olmak
Anlamı:

1. yürürlükte olmak, geçerli olmak

Örnek:

1. Hükmün muteber olması için ittifakla alınması elzemdir.

1. Hükmün muteber olması için ittifakla alınması elzemdir.


muteberlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muteber olma durumu


mütebessim
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gülümseyen, güleç

Örnek:

1. Beraber dolaşıp oynamamıza uzaktan mütebessim bir yüz takınarak itirazsız seyirci kalıyor.

1. Beraber dolaşıp oynamamıza uzaktan mütebessim bir yüz takınarak itirazsız seyirci kalıyor.


Lisan : Arapça mutebessim

mütecanis
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bağdaşık


Lisan : Arapça mutecānis

Telaffuz : müteca:nis

mütecanislik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bağdaşıklık


mütecasir
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Yeltenen, cüret eden


Lisan : Arapça mutecāsir

Telaffuz : müteca:sir

mütecaviz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Saldırgan, saldırıcı, sataşkan

Örnek:

1. Türk milleti bu mütecavizlerin hadlerini ihtar ederek hâkimiyet ve saltanatını, isyan ederek kendi eline, bilfiil almış bulunuyor.

1. Türk milleti bu mütecavizlerin hadlerini ihtar ederek hâkimiyet ve saltanatını, isyan ederek kendi eline, bilfiil almış bulunuyor.

2. -den çok, -i aşan

Örnek:

1. Bir seneyi mütecaviz bir zamandır bu işle uğraşıyorum.

1. Bir seneyi mütecaviz bir zamandır bu işle uğraşıyorum.


Lisan : Arapça mutecāviz

Telaffuz : müteca:viz

mütecavizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mütecaviz olma durumu


mütecessis
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Gizliyi arayan, gizliyi gözetleyen

Örnek:

1. Tesadüf, nihayet aradığım şeyi ayağıma getirmişti, fazla mütecessis görünerek ürkütmekten korkuyordum.

1. Tesadüf, nihayet aradığım şeyi ayağıma getirmişti, fazla mütecessis görünerek ürkütmekten korkuyordum.

2. Meraklı


Lisan : Arapça mutecessis

mütedair
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ait, için, dolayı, üzerine, ... ile ilgili

Örnek:

1. Bu meseleye mütedair verdiğim cevapları, şu suretle hülasa edebilirim.

1. Bu meseleye mütedair verdiğim cevapları, şu suretle hülasa edebilirim.


Lisan : Arapça mutedāʾir

Telaffuz : müteda:ir

mütedavil

İlgili Kelimeler:

mütedavil sermaye

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Tedavülde bulunan, elden ele gezen


Lisan : Arapça mutedāvil

Telaffuz : müteda:vil

mütedavil sermaye
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Döner sermaye


mütedeyyin
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , Dindar


Lisan : Arapça mutedeyyin

mütedeyyinlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dindarlık


mutedil

İlgili Kelimeler:

mutedil rüzgâr

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ilımlı

Örnek:

1. O, tarafsızlığın mutedil duygularından ziyade taraftarlığın şiddetli hırslarından zevk alırdı.

1. O, tarafsızlığın mutedil duygularından ziyade taraftarlığın şiddetli hırslarından zevk alırdı.

2. coğrafya , coğrafya , coğrafya , coğrafya , Ilıman


Lisan : Arapça muʿtedil

Telaffuz : mu:tedil

mutedil rüzgâr
Anlamı:

1. isim , isim , meteoroloji , meteoroloji , isim , isim , meteoroloji , meteoroloji , Rüzgâr çizelgesinde hızı 11-16 deniz mili olan ve kuvveti 4 ile gösterilen rüzgâr


mutedillik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ilımlılık