açık tohumlular

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Tohumları kozalak pulları üzerinde açık olarak bulunan çiçekli bitkilerin ayrıldığı iki büyük daldan biri, çıplak tohumlular

açık toplum

Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Dış dünya ile her türlü ilişki içinde olan insan topluluğu

açık tribün

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Açık havadaki spor karşılaşmalarında seyircilerin oturduğu ve üstü kapalı olmayan bölüm

açık tutmak

Anlamı:

1. bir iş yerinin çalışır durumunu sürdürmek

açık vermek

Anlamı:

1. geliri, giderini karşılamamak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , gizlenmek istenen bir olayı, bir düşünceyi veya durumu elde olmayarak ortaya koymak, açıklamak

açık yara

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kapanmamış yara

açık yaraya tuz ekilmez

Anlamı:

1. `acısı henüz taze olan bir kimsenin üzüntüsü, birtakım söz ve davranışlarla artırılmamalıdır` anlamında kullanılan bir söz

açık yeşil

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yeşilin bir veya birkaç ton açığı

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

açık yol

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Liman giriş ve çıkışlarında teknelerin kullanabilecekleri, sancak ve iskele şamandıralarıyla işaretlenmiş serbest yol veya kanal

açık yürekli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Düşündüğünü olduğu gibi söyleyen, içi temiz, gizli yönü olmayan (kimse), samimi, açık kalpli

açık yüreklilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Açık yürekli olma durumu, samimiyet, açık kalplilik

açık zaman

Anlamı:

1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , Tutkalın yüzeye sürülmesi ile malzemelerin sıkıştırılması arasında geçen süre

acıkabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Acıkabilmek işi

acıkabilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Acıkma ihtimali veya imkânı bulunmak

açıkağız

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Turpgillerden bir bitki (Hesperis acris)

acıkan doymam, susayan kanmam sanır

Anlamı:

1. `bir şeyi uzun süre elde edemeyen kimse, daha sonra o şeyden ne kadar çok edinirse edinsin yine kendisine yetmeyeceği kanısında bulunur` anlamında kullanılan bir söz

acıkan ne olsa yer, acıyan ne olsa söyler

Anlamı:

1. `geçim sıkıntısı yaşayan kimse sıkıntısını gidermek için türlü yollara başvurur, canı yanan ise sonunu düşünmeden ağzına geleni söyler` anlamında kullanılan bir söz

acıkara

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Sık, yuvarlak ve küçük taneli bir tür ekşi üzüm

Telaffuz : acı'kara

açıkça

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Gizli bir yönü kalmaksızın, kolay anlaşılır bir biçimde, alenen, aşikâre

Örnek:

1. Artık açıkça mahallenin başına dert olmaya başlamış.

1. Artık açıkça mahallenin başına dert olmaya başlamış.

Telaffuz : açı'kça

açıkçası

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Açık söylemek gerekirse, Türkçesi

Örnek:

1. Açıkçası durmadan yakınan o kadınlara burun kıvırdım.

1. Açıkçası durmadan yakınan o kadınlara burun kıvırdım.

2. Düpedüz

Telaffuz : açı'kçası

açıkçasını söylemek

Anlamı:

1. doğrusunu, açık olanını, anlaşılır biçimini söylemek

Örnek:

1. Şayet kızar gibi olursa açıkçasını söyleyeyim.

1. Şayet kızar gibi olursa açıkçasını söyleyeyim.

açıkçı

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Borsada fiyat dalgalanmalarından yararlanarak açıktan para kazanan kimse

açıkgöz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Uyanık davranarak çıkar sağlayan, imkânlardan kurnazca yararlanmasını bilen, cingöz, uyanık, kurnaz (kimse)

Örnek:

1. Bu insanların alabildiğine açıkgöz ve çakır pençe olduklarını bir kere daha anlardık.

1. Bu insanların alabildiğine açıkgöz ve çakır pençe olduklarını bir kere daha anlardık.

açıkgözlük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Açıkgözlülük

açıkgözlülük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Açıkgöz olanın durumu

2. Açıkgöze yakışacak davranış