Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
marnlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kireci az olan toprağın içine marn katarak daha iyi duruma getirmek


maroken
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fas'ta işlenen yumuşak bir tür keçi derisi

2. Üzerine benekler basılarak marokene benzetilen koyun derisi

Örnek:

1. Çantasından çok sayfalı, maroken kaplı küçük bir defter çıkardı.

1. Çantasından çok sayfalı, maroken kaplı küçük bir defter çıkardı.

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu deriden yapılmış veya bu deriyle kaplanmış

Örnek:

1. İskemlelerin maroken minderlerinden kendime yatak yapıyordum.

1. İskemlelerin maroken minderlerinden kendime yatak yapıyordum.


Lisan : Fransızca maroquin

marokenci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maroken eşya yapan kimse


marokencilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maroken deriden çeşitli eşya yapma sanatı


maron
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kestane rengi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan


Lisan : Fransızca marron

marpuç
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Nargileye takılan ve kolayca içmeyi sağlayan, hortum biçiminde uzun ve bükülgen boru

Örnek:

1. Nargilesinin marpucunu ayırdı dudaklarının arasından.

1. Nargilesinin marpucunu ayırdı dudaklarının arasından.


Lisan : Farsça mārpīç

marpuççu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Marpuç yapan veya satan kimse


marpuççuluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Marpuççu olma durumu


mars
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tavlada oyunculardan birinin, karşı taraf pul toplamaya başlamadan kendi pullarının tamamını toplayıp iki sayı kazanması

Örnek:

1. Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi.

1. Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi.


Lisan : Arapça mers

Mars
Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Güneş'e olan uzaklığı, yerin Güneş'e olan uzaklığından daha çok olan dış gezegenlerin ilki olan kızıl gezegen, Merih


Özel: Evet

Lisan : Fransızca mars

marş

İlgili Kelimeler:

İstiklal Marşı, marş marş, millî marş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ritmi, yürüyen bir kimsenin veya topluluğun adımlarını hatırlatan müzik parçası

Örnek:

1. Bu şiir ya da manzumeyi marş biçimine bile sokmuştur.

1. Bu şiir ya da manzumeyi marş biçimine bile sokmuştur.

2. Bir topluluğu simgelemek için düzenlenmiş müzik parçası

Örnek:

1. Millî marşı `İstiklal Marşı`dır.

1. Millî marşı `İstiklal Marşı`dır.

3. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Askerlikte yürüyüşe geçmek için verilen komut

4. Otomobil, kamyon vb. motorlu araçlarda motoru işletme düzeni

Örnek:

1. Marş anahtarı.

1. Marş anahtarı.


Lisan : Fransızca marche

mars etmek
Anlamı:

1. tavlada karşısındakine hiçbir pul toplamaya fırsat vermeden kendi pullarını toplayıp iki sayı kazanmak

Örnek:

1. İkinci oyunda beni mars etti, mantığımı ya da mantıksızlığımı kavramıştı çünkü.

1. İkinci oyunda beni mars etti, mantığımı ya da mantıksızlığımı kavramıştı çünkü.

2. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , karşısındakini söz söyleyemeyecek duruma getirmek


marş marş
Anlamı:

1. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , `Yürü` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , `Çık git, uzaklaş` anlamında kullanılan bir seslenme sözü


mars olmak
Anlamı:

1. tavlada pul toplayamadan kaybetmek

2. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , söz söyleyemeyecek duruma gelmek


marşandiz
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yük treni


Lisan : Fransızca marchandise

marsık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapılırken iyice yakılmadığından duman ve koku vererek yandığı için baş ağrısı yapan odun kömürü

Örnek:

1. Mangalın üstünde bir boru, marsık kokusu dar sokağı doldurmuş.

1. Mangalın üstünde bir boru, marsık kokusu dar sokağı doldurmuş.

2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Zayıf ve teni koyu renkte olan


marsık gibi
Anlamı:

1. koyu esmer, kömür gibi, simsiyah


marsıvan
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Sınırdaki koruma görevlisi


Lisan : Farsça mārzbān

marsıvan ayısı
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Marsıvan eşeği


marsıvan eşeği
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Gayet iyi cins eşek, marsıvan ayısı

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Geri zekâlı, çok kaba ve aptal kimse


marsıvan otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Birleşikgillerden bir cins kokulu bitki (Tanacetum balsamita)


mart

İlgili Kelimeler:

mart dokuzu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yılın üçüncü ayı


Lisan : Latince

mart ayı dert ayı
Anlamı:

1. `mart ayında havalar sık sık değiştiği için insan kendisini koruyamaz ve hasta olur` anlamında kullanılan bir söz


mart çıkmadıkça dert çıkmaz
Anlamı:

1. `kış hastalıkları, mart sona ermedikçe bitmez` anlamında kullanılan bir söz


mart dokuzu
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Gregoryen takvimine göre martın üçüncü haftasında görülen bir fırtına

2. Bahar mevsiminin başlangıcı