marabut

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kuzey Afrika'da dervişlere verilen ad, murabıt

Lisan : Arapça murābiṭ

maral

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Dişi geyik

Lisan : Yunanca

marangoz

İlgili Kelimeler:

marangoz balığı, marangozhane, marangoz mengenesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ağaç işleriyle uğraşan ve ağaçtan çeşitli eşya yapan usta

Örnek:

1. Kocası marangozdu, sabahları çok erken giderdi. Onun arkasından, hemen kadın kadıncık temizliğe başlardı.

1. Kocası marangozdu, sabahları çok erken giderdi. Onun arkasından, hemen kadın kadıncık temizliğe başlardı.

Lisan : Rumca

marangoz balığı

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Testere balığı

marangoz mengenesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tutkallanmış veya işlenecek olan tahtaların tutturulduğu kıskaç

marangozhane

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Marangozun çalıştığı iş yeri

Lisan : Rumca + Farsça ḫāne

Telaffuz : marangozha:ne

marangozluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Marangozun işi

Örnek:

1. Kasabada ustalarının yanında marangozluk öğrenenlerin de onların ardından göç ettikleri duyuluyordu.

1. Kasabada ustalarının yanında marangozluk öğrenenlerin de onların ardından göç ettikleri duyuluyordu.

2. Marangozun zanaatı

maranta

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bir çenekliler sınıfından, Antillerde ve bütün tropikal bölgelerde yetiştirilen, kökündeki yumrulardan ararot çıkarılan bir tür kamış, ararot kamışı (Maranta arundinaca)

Lisan : (Bartolomeo Maranta özel adından)

Telaffuz : mara'nta

Maraş dondurması

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maraş yöresine özgü sert ve kıvamlı dondurma

Maraş işi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karton üzerine gerilmiş kumaşa sim, sırma vb. sarılarak yapılan bir nakış türü

maraton

Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , 42,195 metrelik en uzun yol koşusu

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sabır gerektiren uzun iş

Lisan : Fransızca marathon

maratoncu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maratonda yarışan sporcu

maratonculuk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maratoncu olma durumu

maraz

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Hastalık

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Dayanılması güç durum

3. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Huysuzluğu ve titizliği ile can sıkan

Örnek:

1. Aman ne maraz adamsın!

1. Aman ne maraz adamsın!

Lisan : Arapça maraż

maraza

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Hastalık

2. Anlaşmazlık, çekişme, kavga

Lisan : Arapça maraża

maraza aramak

Anlamı:

1. çekişmek, olay çıkarmak için bahane aramak

Örnek:

1. İkinci yarıda herkesin dili bir karış dışarı çıktığı, maraza aradığı, çamurlaştığı zaman, seninki, oyuna yeni girmiş gibi terütaze koşar durur.

1. İkinci yarıda herkesin dili bir karış dışarı çıktığı, maraza aradığı, çamurlaştığı zaman, seninki, oyuna yeni girmiş gibi terütaze koşar durur.

maraza çıkarmak

Anlamı:

1. kavgaya yol açmak, kavga çıkarmak, anlaşmazlığa yol açacak işler yapmak

marazi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Hastalıkla ilgili, hastalıklı

Örnek:

1. O marazi psikolojik an geçtikten sonra bunların manalarının ne olduğunu yazan da seçemez.

1. O marazi psikolojik an geçtikten sonra bunların manalarının ne olduğunu yazan da seçemez.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Hastalık derecesinde olan

Örnek:

1. Marazi kıskançlık.

1. Marazi kıskançlık.

Lisan : Arapça marażī

Telaffuz : marazi:

marazlanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Marazlanmak işi

marazlanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Hastalanmak, hasta olmak

Örnek:

1. Acep marazlandı mı ki?

1. Acep marazlandı mı ki?

marazlı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Hastalıklı, hasta

marazlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güç, sıkıntılı, huzursuz durum

marazlık etmek

Anlamı:

1. güç, sıkıntı veren, huzursuzluk doğuran bir durum yaratmak

Örnek:

1. Bugünlerde başım zaten dertte, bir de sen marazlık etme!

1. Bugünlerde başım zaten dertte, bir de sen marazlık etme!

marda

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Iskarta mal

Lisan : Rumca

Mardin

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Özel: Evet

Telaffuz : ma'rdin