Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
mankenlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mankenin işi

Örnek:

1. Mankenlik, fotomodellik yapmış, bu arada üniversite öğrenimini sürdürerek arkeoloji bölümünü bitirmiştir.

1. Mankenlik, fotomodellik yapmış, bu arada üniversite öğrenimini sürdürerek arkeoloji bölümünü bitirmiştir.


mankurt
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ulusal kimlikten uzaklaşan, içinde bulunduğu topluma yabancılaşan


mankurtlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mankurtlaşmak durumu


mankurtlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Ulusal kimlikten uzaklaşmak, içinde bulunduğu topluma yabancılaşmak


mankurtluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mankurt olma durumu


mano
Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Kumar oynatan kişinin kazançtan aldığı pay

Örnek:

1. Para döner döner, manoyu toplayanın cebinde birikir.

1. Para döner döner, manoyu toplayanın cebinde birikir.


Lisan : İtalyanca mano

Telaffuz : ma'no

manolya
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Manolyagillerden, yaprakları almaşık, iri ve parlak yeşil renkte bir süs ağacı (Magnolia grandiflora)

2. Bu ağacın çok iri, beyaz ve limon kokusunda güzel çiçeği


Lisan : Fransızca magnolia

Telaffuz : mano'lya

manolyagiller
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ayrı taç yapraklı iki çeneklilerden, manolya vb. güzel kokulu bitkileri içine alan familya


manometre
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Basıölçer


Lisan : Fransızca manomètre

Telaffuz : manome'tre

manşet
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gömleğin kol ağzına geçirilen, genellikle çift katlı kumaştan yapılan bölüm, kolluk(I)

2. Gazetelerin ilk sayfasına iri puntolarla konulan başlık

Örnek:

1. Naci, masasında bir sürü gazete, manşetlerine ibret ve hayretle bakıyor ve kelimesi kelimesine içinden geçiriyor.

1. Naci, masasında bir sürü gazete, manşetlerine ibret ve hayretle bakıyor ve kelimesi kelimesine içinden geçiriyor.

3. spor , spor , spor , spor , Voleybolda topa vuruş biçimi


Lisan : Fransızca manchette

manşet almak
Anlamı:

1. spor , spor , spor , spor , voleybolda karşı takımın attığı servisi karşılamak


manşetli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Manşeti olan


mansıp
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Makam

Örnek:

1. Paraya pula, mevkiye, mansıba hiç mi hiç önem vermez.

1. Paraya pula, mevkiye, mansıba hiç mi hiç önem vermez.


Lisan : Arapça manṣib

mansiyon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yarışmada konulan ödüle uygun görülmemekle birlikte, anılmaya değer bulunan kimseye veya esere verilen derece

Örnek:

1. Yapıtına oylama, tartışma sonucu ancak mansiyon verebildik.

1. Yapıtına oylama, tartışma sonucu ancak mansiyon verebildik.


Lisan : Fransızca mention

manşon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Elleri soğuktan korumak için kullanılan astarlanmış kürk, el kürkü

2. teknik , teknik , teknik , teknik , Ek bileziği


Lisan : Fransızca manchon

mantalite
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Anlayış


Lisan : Fransızca mentalité

mantar

İlgili Kelimeler:

mantar ağacı, mantar bilimi, mantar çorbası, mantardoğuran, mantarhane, mantar hastalığı, mantar kaya, mantar kent, mantar meşesi, mantar özü, mantar tabakası, mantar tabancası, akmantar, kök mantar, ağaç mantarı, biftek mantarı, çayır mantarı, çörek mantarı, horoz mantarı, kav mantarı, keçi mantarı, koyun mantarı, kurt mantarı, kuzu mantarı, kültür mantarı, pas mantarı, sığır mantarı, sinek mantarı, taş mantarı, yer mantarı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Mantarlardan, içinde zehirlileri de bulunan, silindir bir gövde ve üst tarafı şapka biçiminde olan ilkel canlıların genel adı (Fungi)

Örnek:

1. Sen domalan bilir misin? Patates gibi bir şeydir, mantar gibi lezzetlidir.

1. Sen domalan bilir misin? Patates gibi bir şeydir, mantar gibi lezzetlidir.

2. Esnek ve sudan hafif olduğundan şişe tapası, cankurtaran simidi, cankurtaran yeleği, ayakkabı tabanı ve daha birçok şeyin yapımında kullanılan, su geçirmeyen, meşe ağacı tabakası

Örnek:

1. İpek çorap ve altı mantar iskarpin giymeyen kadınlar âdeta sınıf dışı ve eski biçim insanlardır.

1. İpek çorap ve altı mantar iskarpin giymeyen kadınlar âdeta sınıf dışı ve eski biçim insanlardır.

3. Bu tabakadan yapılan şişe tapası

4. Kaldırıma araçların park edilmesini engellemek amacıyla zemine gömülmüş mantar biçiminde beton yükselti

5. Çocukların özel tabanca ile patlattıkları barutlu madde

6. Balık ağlarını su yüzünde tutmaya veya olta sarmaya yarayan mantar parçası

7. Hayvanların burun ucu

8. argo , argo , argo , argo , Uydurma söz, yalan

9. tıp , tıp , tıp , tıp , Mantar hastalığı

10. tıp , tıp , tıp , tıp , Mantar hastalığına neden olan mikroskobik canlı


Lisan : Rumca

mantar ağacı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Turunçgillerden, kerestesi çok gözenekli, süngerimsi, açık sarı renkli bir ağaç (Phelloderidron amurerıse)


mantar atmak
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , yalan söylemek, martaval atmak


mantar bilimci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mantar bilimi ile uğraşan kimse


mantar bilimi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mantarların yapılarını, yaşayışlarını ve yol açtıkları hastalıkları inceleyen bilim dalı, mikoloji


mantar çorbası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mantarların pişirilmesinden sonra unun yoğurtla karışımının tereyağı, sarımsak ile birlikte bol su içinde kaynatılmasıyla yapılan bir çorba türü


mantar gibi (yerden) bitmek
Anlamı:

1. birdenbire veya kendiliğinden ortaya çıkmak


mantar gibi üremek
Anlamı:

1. hızla çoğalıp yayılmak

Örnek:

1. Son zamanlarda mantar gibi üreyen yeni kahveci dükkânlarından birinde oturmuş, derin bir sohbete dalmışlardı.

1. Son zamanlarda mantar gibi üreyen yeni kahveci dükkânlarından birinde oturmuş, derin bir sohbete dalmışlardı.


mantar hastalığı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bazı mantarların yol açtığı bitki veya hayvan hastalığı

2. tıp , tıp , tıp , tıp , Çoğunlukla yüzde, deri üzerinde koyu, kızıl veya mor renkli oluşan bir deri hastalığı, küflüce, mantar