manasız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Anlamsız

Örnek:

1. Kim bilir nasıl manasız şeyler karalayıp oraya atmışım.

1. Kim bilir nasıl manasız şeyler karalayıp oraya atmışım.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yersiz, boş, yararsız

Örnek:

1. Arkasından koşanlar bu kokudan kaçtılar, onu ağır ve manasız buldular.

1. Arkasından koşanlar bu kokudan kaçtılar, onu ağır ve manasız buldular.

manasızca

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Manasız bir biçimde, manasızcasına

Telaffuz : manası'zca

manasızcasına

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Manasızca

Telaffuz : manası'zcasına

manasızlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Manasız olma durumu, anlamsızlık

Örnek:

1. Gene o perdelenmiş gözlerinden kudurtucu bir manasızlık fışkırıyor.

1. Gene o perdelenmiş gözlerinden kudurtucu bir manasızlık fışkırıyor.

manastır

Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Bazı kesin kurallara bağlı rahip veya rahibelerin dünya ile ilgilerini keserek yaşadıkları yapı, keşişhane

Örnek:

1. İnsan manastıra kapansın, rahibe olsun daha iyi öyleyse.

1. İnsan manastıra kapansın, rahibe olsun daha iyi öyleyse.

Lisan : Rumca

manat

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Azerbaycan ve Türkmenistan para birimi

Lisan : Rusça

manav

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meyve ve sebze satan yer

2. Meyve ve sebze satan kimse

Lisan : Rumca

Manav

Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Balkanlardan göç etmiş, genellikle Marmara bölgesinde yaşayan bir topluluk

2. Yerli halk

Özel: Evet

Manavgat

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Antalya iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : mana'vgat

manavlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Manavın işi veya mesleği

manaya gelmek

Anlamı:

1. anlam bildirmek

manca

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yiyecek

Örnek:

1. Ana çorbaya tuz atıyor, baba mancanın tadına bakıyor.

1. Ana çorbaya tuz atıyor, baba mancanın tadına bakıyor.

2. Kedi, köpek yiyeceği

Lisan : İtalyanca mangia

mancana

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Sütleğengillerden, Antil Adaları'nda yetişen, çok zehirli bir ağaç (Manzenilla)

Lisan : İtalyanca mezzina

Telaffuz : manca'na

mancınık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Top yapımının bilinmediği çağlarda, kale kuşatmalarında, ağır taş gülle fırlatmakta kullanılan basit bir savaş aracı

Örnek:

1. Ok, mancınık gibi silahlar nasıl eskimişse bugünün tankları, uçakları da eskiyebilir.

1. Ok, mancınık gibi silahlar nasıl eskimişse bugünün tankları, uçakları da eskiyebilir.

2. İpekçi çıkrığı

Lisan : Arapça mancanīḳ

mancınık işi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kozadan ipek sağlama işi

mancınıkçı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mancınık kullanan kimse

Mançu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mançurya halkından olan kimse

Özel: Evet

Mançuca

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mançu dili

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu dille yazılmış olan

Özel: Evet

manda

Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra bazı az gelişmiş ülkeleri, kendi kendilerini yönetecek düzeye eriştirip bağımsızlığa kavuşturuncaya kadar Birleşmiş Milletler Cemiyeti adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen vekillik

Lisan : Fransızca mandat

Telaffuz : ma'nda

manda

İlgili Kelimeler:

manda gözü, haymana mandası, Hint mandası

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Geviş getirenlerden, derisinin rengi siyaha yakın, uzun seyrek kıllı bir hayvan, su sığırı, camız, kömüş (Buffelus)

manda gibi

Anlamı:

1. çok iri ve hantal

manda gibi yayılmak

Anlamı:

1. dikkatsizce ve bütün ağırlığıyla oturmak

manda gibi yemek

Anlamı:

1. çok fazla yemek

mandacı

Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Bir ülkeyi manda temeline göre yönetmesi için Birleşmiş Milletler Cemiyeti tarafından görevlendirilen devlet, mandater

2. tarih , tarih , tarih , tarih , Osmanlı Devleti'nde tersanedeki gemilerin bakımı ile görevli kimse

mandacılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mandacı yanlısı tutum