92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , İçerisinde değişken bulunan ve bu değişkenin alacağı değerle doğruluğu veya yanlışlığı kesinleşen önerme
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Kırda kurulan ordugâh
1. isim , isim , isim , isim , Seçilmiş bir konuşmacı grubu tarafından güncel, siyasal, sosyal ve bilimsel konuların veya sorunların herkesin izleyebileceği bir biçimde açık olarak tartışıldığı toplantı, panel
1. isim , isim , isim , isim , Verenin adını gösteren ve konuşulan sorun üzerindeki düşüncesini belli edecek yolda verilen oy
1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Her devletin malını serbestçe satabileceği, gümrük işlemleri yapılmayan şehir veya ülke
1. isim , isim , isim , isim , Pembenin bir veya birkaç ton açığı
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Fiyatların tamamen arz ve talebe göre belirlendiği piyasa
1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Eksik bilgileri sonradan tamamlanmak üzere düzenlenen poliçe
1. isim , isim , isim , isim , Kitaplıklarda ve mağazalarda kitapların ve malların kolaylıkla seçilebilmesini sağlamak üzere yapılmış sergen
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yüz kızartıcı, edepsiz, müstehcen, cinsel çağrışım yüklü (söz, anlatım)
1. Fani bir iz bırakmış burda yatmışsa kimler / Aygın baygın mâniler, açık saçık resimler
1. Fani bir iz bırakmış burda yatmışsa kimler / Aygın baygın mâniler, açık saçık resimler
1. isim , isim , isim , isim , Soluk sarı renk, krem, krem rengi
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
1. isim , isim , isim , isim , Sarının bir veya birkaç ton açığı
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan
1. isim , isim , isim , isim , Bir seçim sonunda verilen oyların açık olarak sayılması, aleni tadat
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok açık, çok belirgin
1. Açık seçik bilgilere dayanmayan bir memleket sevgisinin ne kadar köksüz, ne kadar verimsiz olduğunu acı acı düşündüm.
1. Açık seçik bilgilere dayanmayan bir memleket sevgisinin ne kadar köksüz, ne kadar verimsiz olduğunu acı acı düşündüm.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Çok açık, çok belirgin bir biçimde
1. Aşağıdakilerin yüz ifadeleri açık seçik görülüyordu artık.
1. Aşağıdakilerin yüz ifadeleri açık seçik görülüyordu artık.
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Düşman saldırısına karşı savunma önlemleri alınmamış, içinde herhangi bir askerî hedef bulunmayan ve bu durumu önceden ilan edilmiş olan şehir
1. İkinci Dünya Savaşı'nda Roma açık şehir ilan edilmişti.
1. İkinci Dünya Savaşı'nda Roma açık şehir ilan edilmişti.
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Her şeyi olduğu gibi söyleyen, sözünü esirgemeyen
1. Bu kadar açık sözlü oluşu beni şaşırtmıştı ama belli etmedim.
1. Bu kadar açık sözlü oluşu beni şaşırtmıştı ama belli etmedim.
1. isim , isim , isim , isim , Açık sözlü olma durumu
1. Müzmin suskunlukların ardından müthiş açık sözlülükler gelebilir.
1. Müzmin suskunlukların ardından müthiş açık sözlülükler gelebilir.