ardışık görüntü

Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Bir duyunun kaybolmasından sonra da devam eden görüntü, ardıl görüntü

ardışık olgular

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Bir hastalıktan sonra görülebilen fakat hastalığın kesin sonucu olmayan olgular

ardışık sayılar

Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir, iki, üç gibi birbiri ardınca gelen sayılar

ardışıklık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ardışık olma durumu

ardiye

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Evlerde kullanılmayan, saklanması gereken eşyaların konulduğu bölüm

2. Genellikle ticaret eşyasının saklandığı yer, depo

Örnek:

1. Ardiyeler ağız ağıza dolmuştu.

1. Ardiyeler ağız ağıza dolmuştu.

3. Böyle bir yerde saklanılan eşya için ödenen ücret

Lisan : Arapça ariyye

ardiyeci

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ardiye işleten kimse

2. Ardiyeye bakan kimse

ardiyecilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ardiyecinin yaptığı iş

arduvaz

Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Kayağan taş

Lisan : Fransızca ardoise

arefe

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 arife

arena

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Boğa güreşi, yarış, oyun vb. gösteriler yapılan alan

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Siyasi çekişmelerin geçtiği yer

Lisan : Fransızca arena

areometre

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Sıvıölçer

Lisan : Fransızca aréomètre

Telaffuz : areome'tre

argaç

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atkı

argaçlama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Atkılama

argaçlamak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Atkılamak

argali

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Yaban koyunu

argın

İlgili Kelimeler:

yorgun argın

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bitkin

Örnek:

1. Şimdi kadının argın, uçuk benzi, yorgun, düşük kımıldanışı daha ziyade görünüyordu.

1. Şimdi kadının argın, uçuk benzi, yorgun, düşük kımıldanışı daha ziyade görünüyordu.

2. Zayıf

3. Beceriksiz

argınlık

İlgili Kelimeler:

sinir argınlığı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Argın olma durumu, kudretsizlik, mecalsizlik

argıt

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Geçit, boğaz, dağ boğazı, derbent

2. Keklik tutmakta kullanılan, tahtadan kapanların yan taraflarına bağlanan ağaç parça

argo

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Her yerde ve her zaman kullanılmayan veya kullanılmaması gereken çoklukla eğitimsiz kişilerin söylediği söz veya deyim

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Serserilerin, külhanbeylerinin kullandığı söz veya deyim

Lisan : Fransızca argot

Telaffuz : a'rgo

argolaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Argolaşmak durumu

argolaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Karşılıklı argo konuşmak

2. Söz argo durumuna gelmek

argolaştırma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Argolaştırmak durumu

argolaştırmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Argo özelliği kazandırmak

argolu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde argo söz bulunan

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Argo kullanarak (konuşmak)

argon

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 18, atom ağırlığı 39,9 olan, havada % 1 oranında bulunan, rengi, kokusu ve tadı olmayan bir element (simgesi Ar)

Lisan : Fransızca argon