92406 kayıt bulundu.
1. arkası gelmemek, tükenmemek
1. Gidiş gelişin ardı hiç kesilmiyor.
1. Gidiş gelişin ardı hiç kesilmiyor.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ardınca
1. Biz de uğultularla denizin ardı sıra / Başka bir deniz gibi dağdan aktık bayıra
1. Biz de uğultularla denizin ardı sıra / Başka bir deniz gibi dağdan aktık bayıra
ardıç kuşu, ardıç otu, ardıç rakısı, karaardıç, bataklık ardıcı
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Servigillerden, güzel kokulu yapraklarını kışın da dökmeyen, yuvarlak kara yemişleri ilaç olarak kullanılan bir ağaççık (Juniperus)
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Karatavukgillerden, Avrupa ve Asya ormanlarında yaşayan, sırtı kahverengi, karnı ak, kuyruğu kara bir tür kuş (Turdus pilaris)
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ardıç ağacının küçük bitkisi
1. `ardıç ağacının ateşi çabuk geçer, kül olur; yalancının sözü de böyledir, ona da güvenilmez` anlamında kullanılan bir söz
ardıl görüntü
1. isim , isim , isim , isim , Birinin ardından gelip onun yerine geçen kimse, arda, halef, öncel karşıtı
2. mantık , mantık , mantık , mantık , Bir çıkarımda varılan sonuç
1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Ardışık görüntü
1. -e , -e , halk ağzında , halk ağzında , -e , -e , halk ağzında , halk ağzında , Birisinin sırtına asılmak
2. Sataşmak, çatmak
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Musallat olmak, asılmak, takılmak
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Geri geri, ardı sıra
1. Çocuk ardın ardın giderken kuyuya düştü.
1. Çocuk ardın ardın giderken kuyuya düştü.
1. arkasından gitmek, peşini bırakmamak
1. Muhatabı da olmayan gecikmiş hesapların ardına düşüyordu.
1. Muhatabı da olmayan gecikmiş hesapların ardına düşüyordu.
Ön Takı : (birinin veya bir işin)
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Hemen arkasından, hemen ardından, arkası sıra, ardı sıra, peşinden, peşi sıra, takiben
Telaffuz : ardı'nca
1. `önemli kimseleri çekemeyip onlara dil uzatanlar çok olur` anlamında kullanılan bir söz
1. peşine takılmak
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , aynı düşünceye sahip olmak
1. bir kimsenin çok hızlı gittiğini anlatmak için kullanılan bir söz
ardışık devre, ardışık görüntü, ardışık olgular, ardışık sayılar
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birbiri ardından gelen, mütevali
1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir andaki çıkış değerlerinin, o andaki giriş değerlerine ve içsel durumuna bağımlı olduğu devre