Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
arası (veya araları) açılmak (veya açık olmak veya bozulmak)
Anlamı:

1. arkadaşlıkları sarsılmak, arkadaşlık bağları kopmak, birbirine darılmak

Örnek:

1. O ara garajcı ile de araları açıldığından tiyatroculuk oyununu bırakıp dergicilik oyununa geçtiler.

1. O ara garajcı ile de araları açıldığından tiyatroculuk oyununu bırakıp dergicilik oyununa geçtiler.


arası geçmeden
Anlamı:

1. vakit geçmeden, sıcağı sıcağına


arası hoş (veya iyi) olmamak
Anlamı:

1. o kimseyle aralarında gerginlik, geçimsizlik olmak


Ön Takı : (biriyle)

arası hoş (veya iyi) olmamak
Anlamı:

1. o şeyden hoşlanmamak


Ön Takı : (bir şeyle)

arası olmamak
Anlamı:

1. geçinememek


Ön Takı : (biriyle)

arası soğumak
Anlamı:

1. aradan zaman geçerek önemini yitirmek


Ön Takı : (bir olayın)

arasına (veya aralarına) karışmak
Anlamı:

1. büyüyüp yetişmek


arasını (veya aralarını) açmak (veya bozmak)
Anlamı:

1. iki kişi arasındaki dostluğu, ilişkiyi bozmak


arasını (veya aralarını) bulmak
Anlamı:

1. araları bozulmuş iki kişiyi uzlaştırmak, barıştırmak

Örnek:

1. Emine ile aralarını bulmaya çalışacağını söyledi, delikanlının gönlüne biraz ümit serptikten sonra çekildi gitti.

1. Emine ile aralarını bulmaya çalışacağını söyledi, delikanlının gönlüne biraz ümit serptikten sonra çekildi gitti.


araşit
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yer fıstığı


Lisan : Fransızca arachide

arasız

İlgili Kelimeler:

artsız arasız

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Sürekli olarak, arkası kesilmeden, ara vermeden, müstemirren, vira


araşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Araşmak işi


araşmak
Anlamı:

1. Telefonla birbirini aramak


arasta
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Çarşılarda veya alışveriş bölgelerinde aynı işi yapan esnafın bir arada bulunduğu bölüm

Örnek:

1. Belediye çavuşu yanında jandarma onbaşısı, çarşıyı ve arastaları dolaşmış, esnafa kepenk kapattırmıştır.

1. Belediye çavuşu yanında jandarma onbaşısı, çarşıyı ve arastaları dolaşmış, esnafa kepenk kapattırmıştır.


Lisan : Farsça ārāste

araştırabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Araştırabilmek işi


araştırabilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Araştırma ihtimali veya imkânı bulunmak

2. Araştırmaya gücü yetmek

3. Araştırma becerisi bulunmak


araştırı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Araştırma


araştırıcı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Araştırmacı

2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Meraklı

Örnek:

1. Araştırıcı bakışlarla baktı.

1. Araştırıcı bakışlarla baktı.


araştırıcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Araştırmacılık


araştırılabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Araştırılabilmek işi


araştırılabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Araştırılma ihtimali veya imkânı bulunmak


araştırılış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Araştırılma işi


araştırılma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Araştırılmak işi


araştırılmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Araştırma yapılmak, gözden geçirilmek

Örnek:

1. İşte bu nokta araştırılmak ister.

1. İşte bu nokta araştırılmak ister.


araştırış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Araştırma işi