açık imza

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzeri boş bırakılan bir kâğıdın altına, dolduracak olana güvenilerek atılan imza

açık işletme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Maden yatağını örten verimsiz topraklar kaldırıldıktan sonra açık havada yapılan işletme

açık kahverengi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kahverenginin bir veya birkaç ton açığı, sütlü kahve, kestane rengi, kestane dorusu

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

açık kalp ameliyatı

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Kan dolaşımı kalp akciğer pompası denilen bir aygıta devredildikten sonra yapılan kalp ameliyatı

açık kalpli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Açık yürekli

Örnek:

1. Açık kalpli olmamak çağ dışı bir tutum olur.

1. Açık kalpli olmamak çağ dışı bir tutum olur.

açık kalplilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Açık yüreklilik

açık kapamak

Anlamı:

1. bütçenin gider fazlasını, para sağlayarak ortadan kaldırmak

açık kapı

İlgili Kelimeler:

açık kapı hırsızı, açık kapı politikası, açık kapı siyaseti

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , `Herhangi bir konuda son ve kesin sözü söylemeyerek yeniden ele alınabilmesine veya değişik öneriler sunulmasına olanak tanımak` anlamındaki açık kapı bırakmak deyiminde geçen bir söz

açık kapı bırakmak

Anlamı:

1. gereğinde, bir konuya yeniden dönebilme imkânı bırakmak, kesip atmamak

açık kapı hırsızı

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Her yere girip çıkan, her bulduğunu, gördüğünü alıp giden kimse

açık kapı politikası

Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Yabancı malları bir ülkeye serbestçe sokma politikası, açık kapı siyaseti

açık kapı siyaseti

Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Açık kapı politikası

açık kart

Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Açık çek

açık kestane

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kestane renginin bir veya birkaç ton açığı

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

açık kırmızı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kırmızının bir veya birkaç ton açığı

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

açık konuşmak

Anlamı:

1. gerçeği çekinmeden söylemek

açık kredi

Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Bankaların güvendikleri müşterilere rehin, ipotek veya kefil istemeksizin verdikleri borç para

açık liman

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Gemilerin idari açıdan kolayca girip çıktıkları liman

2. coğrafya , coğrafya , coğrafya , coğrafya , Hava şartlarından kolayca etkilenen liman

açık lise

Anlamı:

1. isim , isim , eğitim bilimi , eğitim bilimi , isim , isim , eğitim bilimi , eğitim bilimi , Liselerde uygulanan açık öğretim biçimi

açık maaşı

Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Görevinden alınan birine yasaca tanınan belirli bir süre içinde ödenen aylık

açık mavi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mavinin bir veya birkaç ton açığı

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

açık mektup

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yazıldığı kimseye gönderilmeyip basın yoluyla açıklanan mektup

açık öğretim

Anlamı:

1. isim , isim , eğitim bilimi , eğitim bilimi , isim , isim , eğitim bilimi , eğitim bilimi , Dersleri radyo, televizyon vb. araçlarla yayımlanan veya posta ile ilgililere ulaştırılan eğitim

açık olmak

Anlamı:

1. dürüst davranmak

Ön Takı : (birine)

açık olmak

Anlamı:

1. her zaman iyi karşılanmak

Ön Takı : (bir yer birine)