Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
istiğrak
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , ruh bilimi , ruh bilimi , Dalınç


Lisan : Arapça istiġrāḳ

Telaffuz : istiğra:kı

iştiha
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İştah

Örnek:

1. Damarlarında dinmek tükenmek bitmeyen kuduz bir iştiha varmış.

1. Damarlarında dinmek tükenmek bitmeyen kuduz bir iştiha varmış.


Lisan : Arapça iştihāʾ

Telaffuz : iştiha:

istihale
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Biçim değiştirme

Örnek:

1. Hasan'ın gönlünü dolduran sevgi artık bir istihale devresine giriyor gibiydi.

1. Hasan'ın gönlünü dolduran sevgi artık bir istihale devresine giriyor gibiydi.

2. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Başkalaşma

3. jeoloji , jeoloji , jeoloji , jeoloji , Başkalaşım


Lisan : Arapça istiḥāle

Telaffuz : istiha:le

istihale etmek
Anlamı:

1. biçim değiştirmek

2. başkalaşmak


iştihar
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ün salma, tanınma


Lisan : Arapça iştihār

Telaffuz : iştiha:rı

istihare
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Girişilecek bir işin hayırlı olup olmadığını rüyadan anlamak için abdest alıp dua okuyarak uyuma


Lisan : Arapça istiḫāre

Telaffuz : istiha:re

istihareye yatmak
Anlamı:

1. girişilecek bir işin hayırlı olup olmadığını göreceği rüyadan anlamak için abdest alıp dua okuyarak uyumak

Örnek:

1. İstihareye yatmazsın / Doğruca yola girmezsin

1. İstihareye yatmazsın / Doğruca yola girmezsin


istihbar
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Haber ve bilgi alma

2. Duyma

3. Öğrenme


Lisan : Arapça istiḫbār

Telaffuz : istihba:rı

istihbar etmek
Anlamı:

1. haber almak, duymak, öğrenmek


istihbarat

İlgili Kelimeler:

istihbarat dairesi, istihbarat servisi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yeni öğrenilen bilgiler, haberler, duyumlar

2. Bilgi toplama, haber alma

Örnek:

1. İstihbaratı yabana atılmaz, nezaretlerin hemen kâffesinde mutemet adamlar vardır.

1. İstihbaratı yabana atılmaz, nezaretlerin hemen kâffesinde mutemet adamlar vardır.


Lisan : Arapça istiḫbārāt

Telaffuz : istihba:ra:tı

istihbarat dairesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haber alma dairesi


istihbarat servisi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haber alma işlerini yürüten iş yeri

Örnek:

1. Bir ara Yıldız'ın istihbarat servisinde bulunduğu bile söylenirdi.

1. Bir ara Yıldız'ın istihbarat servisinde bulunduğu bile söylenirdi.


istihdaf
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Amaçlama, hedef alma


Lisan : Arapça istihdāf

Telaffuz : istihda:fı

istihdaf etmek
Anlamı:

1. amaçlamak, hedef almak


istihdam
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir görevde, bir işte kullanma


Lisan : Arapça istiḫdām

Telaffuz : istihda:mı

istihdam etmek
Anlamı:

1. bir görevde, bir işte kullanmak


Ön Takı : (birini)

istihfaf
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Küçümseme, hor görme, hafifseme

Örnek:

1. Belki evvela, ona, rehber heveskâr imzasına olduğu gibi istihfafla, emniyetsizlikle bakacaksınız.

1. Belki evvela, ona, rehber heveskâr imzasına olduğu gibi istihfafla, emniyetsizlikle bakacaksınız.


Lisan : Arapça istiḫfāf

Telaffuz : istihfa:fı

istihfaf etmek
Anlamı:

1. küçümsemek, hor görmek, hafifsemek


istihkak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hakkı olma, hak kazanma

2. Hak ediş

Örnek:

1. Biz benzincinin istihkakını düşeriz, siz de benzini alırsınız, diye yol gösterirler.

1. Biz benzincinin istihkakını düşeriz, siz de benzini alırsınız, diye yol gösterirler.


Lisan : Arapça istiḥḳāḳ

Telaffuz : istihka:kı

istihkâm

İlgili Kelimeler:

istihkâm sınıfı

Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Düşman saldırısını durdurmak, düşmana karşı savunma yapmak amacıyla düzenlenmiş yer

Örnek:

1. Meğer tel örgülerin gerisindeki istihkâmlara gelmişim.

1. Meğer tel örgülerin gerisindeki istihkâmlara gelmişim.

2. İstihkâm işleriyle uğraşma, istihkâmcılık


Lisan : Arapça istiḥkām

Telaffuz : istihkâ:mı

istihkâm sınıfı
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Savaşan birliklerin saldırısını kolaylaştıran, savunma gücünü artıran, yapı işleriyle uğraşan teknik askerî sınıf


istihkâmcı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İstihkâm sınıfında olan kimse


istihkâmcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İstihkâmcının yaptığı iş


istihkar
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Hor görme, aşağılama

Örnek:

1. Kendimi tutamadım, sanki bu zenginliğe hiç ehemmiyet vermiyormuşum gibi istihkarla yüzümü ekşittim.

1. Kendimi tutamadım, sanki bu zenginliğe hiç ehemmiyet vermiyormuşum gibi istihkarla yüzümü ekşittim.


Lisan : Arapça istiḥḳār

Telaffuz : istihka:rı

istihkar etmek
Anlamı:

1. hor görmek, aşağılamak