92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Yararlanma
1. Geminin altı saat tevakkufundan istifade ile bu şehrin içeri taraflarını araba ile gezdi.
1. Geminin altı saat tevakkufundan istifade ile bu şehrin içeri taraflarını araba ile gezdi.
Lisan : Arapça istifāde
Telaffuz : istifa:de
1. yararlanmak
1. İleride işler yapmaya, dolaplar çevirmeye başlarsa kendi de bundan istifade edecekti.
1. İleride işler yapmaya, dolaplar çevirmeye başlarsa kendi de bundan istifade edecekti.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir görevden kendi isteğiyle ayrıldığını belirten dilekçe, istifa
1. İstifanameyi okuyanın yüreği parça parça olurdu.
1. İstifanameyi okuyanın yüreği parça parça olurdu.
Lisan : Arapça istiʿfā + Farsça nāme
Telaffuz : istifa:na:me
1. isim , isim , isim , isim , İstifçinin yaptığı iş
2. İleride bulunmayacağı veya pahalılaşacağı düşüncesiyle çok mal yığarak piyasada sıkıntıya yol açma, stokçuluk
1. Karaborsayı ve istifçiliği önlemek için karne sistemi getirildi.
1. Karaborsayı ve istifçiliği önlemek için karne sistemi getirildi.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Soru
Lisan : Arapça istifhām
Telaffuz : istifha:mı
1. aldırış etmeyip durum ve davranışını değiştirmemek
1. Adamcağız o akşam, arkasından bir bisiklet çıngırağı duymuş fakat istifini bozmamıştı.
1. Adamcağız o akşam, arkasından bir bisiklet çıngırağı duymuş fakat istifini bozmamıştı.
1. -i , -i , -i , -i , İstifleme ihtimali veya imkânı bulunmak
2. İstiflemeye gücü yetmek
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kusma
Lisan : Arapça istifrāġ
Telaffuz : istifra:
istifsarıhatır
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir şeyin açıklanmasını, aydınlığa kavuşmasını isteme, anlamaya çalışma, sorma
Lisan : Arapça istifsār
Telaffuz : istifsa:rı
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Hâl hatır sorma
Lisan : Arapça istifsār + ḫāṭir
Telaffuz : istifsa:rıha:tır
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Uğraşma, ilgilenme, meşgul olma
Lisan : Arapça iştiġāl
Telaffuz : iştiga:li
1. uğraşmak, ilgilenmek, meşgul olmak
1. Yankesicilikle iştigal ettiğinden, fena bir tesadüften korkuyordu, doğrusu.
1. Yankesicilikle iştigal ettiğinden, fena bir tesadüften korkuyordu, doğrusu.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , Tanrı'dan suçlarının bağışlanmasını dileme
2. Tövbe etme
Lisan : Arapça istiġfār
Telaffuz : istiğfa:rı
1. tövbe etmek
1. Hicaz'a gitmiş, Beytullah'a yüz sürerek tövbe ve istiğfar etmişti.
1. Hicaz'a gitmiş, Beytullah'a yüz sürerek tövbe ve istiğfar etmişti.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Önerilen bir işe karşı nazlanma, nazlı davranma
2. Doygunluk, gönül tokluğu
Lisan : Arapça istiġnā
Telaffuz : istiğna: