92406 kayıt bulundu.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Zorunlu olarak, elinde olmadan
1. Soruyu okuyunca, ister istemez düşünüp kaldım.
1. Soruyu okuyunca, ister istemez düşünüp kaldım.
2. Yarı gönüllü olarak, biraz mecbur olarak
1. Kem dedik, küm dedik, olmadı, ister istemez sahneyi boyladık.
1. Kem dedik, küm dedik, olmadı, ister istemez sahneyi boyladık.
1. `ya olursa` anlamında kullanılan bir söz
1. İster misin, bu enişte bey bir damga olup onun sırtında asılıp kalsın?
1. İster misin, bu enişte bey bir damga olup onun sırtında asılıp kalsın?
isteri nöbeti
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Histeri
1. Bu kadının hastalığı, isterinin çok şiddetli bir nevidir.
1. Bu kadının hastalığı, isterinin çok şiddetli bir nevidir.
Lisan : Fransızca hystérie
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Histerik
1. Ama içten gelme ferah bir gülüşle değil de sinirli, isterik bir gülüşle güldü.
1. Ama içten gelme ferah bir gülüşle değil de sinirli, isterik bir gülüşle güldü.
Lisan : Fransızca hystérique
işteş çatı, işteş fiil
1. isim , isim , isim , isim , İşte ortak olanlardan her biri
2. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , İşteş fiil
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Bir fiilin birden çok özne tarafından karşılıklı, ortaklaşa yapıldığını belirten, -ş- ekiyle kurulan çatı, müşareket
1. Görüşmek (gör-ü-ş-), ağlaşmak (ağla-ş-), kaçışmak (kaç-ı-ş-).
1. Görüşmek (gör-ü-ş-), ağlaşmak (ağla-ş-), kaçışmak (kaç-ı-ş-).
1. isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , dil bilgisi , dil bilgisi , Bir işin birden çok özne tarafından karşılıklı, ortaklaşa yapıldığını belirten anlam_fiil, işteş, müşareket fiili
1. Çocuklar, yoldan geçenlere bakıp gülüşüyorlardı.
1. Çocuklar, yoldan geçenlere bakıp gülüşüyorlardı.
2. Atların kulaklarının yanlarındaki mini mini çıngıraklar hiç susmadan ötüşürlerdi.
2. Atların kulaklarının yanlarındaki mini mini çıngıraklar hiç susmadan ötüşürlerdi.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Karşılıklı sevgi belirtileri göstermek, flört etmek
1. Daha kızken, isteşirlerken, Hasan bahçeye girer, pencerenin altına gelir, bir iki kere Kezban diye seslenirdi.
1. Daha kızken, isteşirlerken, Hasan bahçeye girer, pencerenin altına gelir, bir iki kere Kezban diye seslenirdi.
1. -i , -i , -i , -i , İstemesini sağlamak
1. Dilerse istetir, öyle verir.
1. Dilerse istetir, öyle verir.
1. -i , -i , -i , -i , İsteme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. En darda bulunduğu zamanlarda bile ihtiyacı olanlar ondan bir şey isteyebilirlerdi.
1. En darda bulunduğu zamanlarda bile ihtiyacı olanlar ondan bir şey isteyebilirlerdi.
1. `birinden bir şey isteyen utanır ancak isteği yerine getirmeyen daha çok utanmalıdır` anlamında kullanılan bir söz
1. Verirse ne âlâ! İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara der, işin içinden çıkarım.
1. Verirse ne âlâ! İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara der, işin içinden çıkarım.
1. isim , isim , isim , isim , İsteme işi
1. Şimdi sana her şeyi baştan, her şeyi uzun uzun anlatmak isteyişimin sebebi bu mu?
1. Şimdi sana her şeyi baştan, her şeyi uzun uzun anlatmak isteyişimin sebebi bu mu?
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Tutuşma, parlama, alevlenme
Lisan : Arapça iştiʿāl
Telaffuz : iştia:li
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yardım isteme
Lisan : Arapça istiʿāne
Telaffuz : istia:ne
istiap haddi
1. isim , isim , isim , isim , İçine alma, sığdırma
Lisan : Arapça istiʿāb
Telaffuz : istia:bı