Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ısrarcı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Israr eden


ısrarcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Israrcı olma durumu


ısrarlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tekrarlanarak yapılan

Örnek:

1. Florinalı Nâzım'ın ısrarlı davetini kıramamış, evine gitmişti.

1. Florinalı Nâzım'ın ısrarlı davetini kıramamış, evine gitmişti.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Üsteleyerek

Örnek:

1. Israrlı davranırsa canından olacaktı.

1. Israrlı davranırsa canından olacaktı.


ısrarlı olmak
Anlamı:

1. düşüncesinde, kararında direnmek


ısrarlılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Israrlı olma durumu


işret
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İçki içme

Örnek:

1. İşret meclisi.

1. İşret meclisi.


Lisan : Arapça ʿişret

işsiz

İlgili Kelimeler:

işsiz güçsüz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İşi olmayan

Örnek:

1. Ben kendimi faydalı bir adam farz ettiğim hâlde, sen kendini niçin işsiz ve tufeyli sayıyorsun?

1. Ben kendimi faydalı bir adam farz ettiğim hâlde, sen kendini niçin işsiz ve tufeyli sayıyorsun?

2. zarf , zarf , zarf , zarf , İşi olmadan

Örnek:

1. İşsiz geçirdiği her gün biraz daha karamsar oldu.

1. İşsiz geçirdiği her gün biraz daha karamsar oldu.


ıssız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kimse bulunmayan veya az kimse bulunan, tenha, yaban

Örnek:

1. Köşkün bütün odaları ıssız.

1. Köşkün bütün odaları ıssız.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yalnız, kimsesi olmayan

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Tenha bir durumda

Örnek:

1. Tenha sokak karın altında olduğundan daha ıssız görünüyor.

1. Tenha sokak karın altında olduğundan daha ıssız görünüyor.


ıssız eve it buyruk
Anlamı:

1. `aklı başında kimselerin sahip çıkmadığı iş, aşağılık kimselerin elinde kalır` anlamında kullanılan bir söz


işsiz güçsüz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yapacak hiçbir işi olmayan veya iş tutmayan


işsiz güçsüz kalmak
Anlamı:

1. bulunduğu iş yerinden ayrılarak geçimini sağlayacak durumda bulunmamak

Örnek:

1. Burada işsiz güçsüz kaldığınız için kendinizi büsbütün kedere kaptırmışsınız.

1. Burada işsiz güçsüz kaldığınız için kendinizi büsbütün kedere kaptırmışsınız.


işsiz güçsüzlük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşsiz güçsüz olma durumu


ıssız kalmak
Anlamı:

1. ıssızlaşmak, tenhalaşmak

Örnek:

1. Yavru gitmiş, ıssız kalmış otağı.

1. Yavru gitmiş, ıssız kalmış otağı.


ıssızca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Issız bir biçimde


Telaffuz : ıssı'zca

ıssızlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Issızlaşmak işi


ıssızlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Issız duruma gelmek, tenhalaşmak


işsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İşsiz kalma, iş bulamama durumu

Örnek:

1. Avrupa'da alınan tedbirlerle işsizlikten yüzde kaç müzisyen kurtulmuştur?

1. Avrupa'da alınan tedbirlerle işsizlikten yüzde kaç müzisyen kurtulmuştur?

2. Bir iş yeri için durgunluk dönemi

Örnek:

1. Burada işsizlikten patlayan esnaf hele birkaç memur, bir eğlence çıktığına seviniyorlardı.

1. Burada işsizlikten patlayan esnaf hele birkaç memur, bir eğlence çıktığına seviniyorlardı.


ıssızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Issız olma durumu, yalnızlık, tenhalık

Örnek:

1. Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık / Yalnız arabacının dudağında bir ıslık

1. Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık / Yalnız arabacının dudağında bir ıslık


ıssızlık çökmek
Anlamı:

1. ıssız, tenha duruma gelmek, tenhalaşmak


istadya
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uzakta bulunan iki noktanın arasını ölçmekte kullanılan araç


Lisan : İtalyanca stadia

Telaffuz : ista'dya

iştah
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yemek yeme isteği

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Cinsel istek veya arzu


Lisan : Arapça iştihāʾ

iştah açmak
Anlamı:

1. yemek isteğini artırmak


iştah dişin dibindedir
Anlamı:

1. `bir şey yemeyi istemeyen kimse, yiyecekten bir parça tattığında iştahının açıldığını görür` anlamında kullanılan bir söz


iştah kapamak (veya kesmek)
Anlamı:

1. yemek isteğini azaltmak


iştaha gelmek
Anlamı:

1. arzulamak