Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...
92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Ekleme, ulama
2. Eklenmiş parça
3. Arttırma, büyütme, abartma
4. Ek
1. Bu eski köşk son yıllarda betonlu, çimentolu ilavelerle biraz asrileşti.
1. Bu eski köşk son yıllarda betonlu, çimentolu ilavelerle biraz asrileşti.
Lisan : Arapça ʿilāve
Telaffuz : ila:ve, l ince okunur
1. eklemek, ulamak
1. Bu istilanın nasıl bir facia olduğunu Avrupa tarihçileri iyi yazdıkları için bir kelime ilave etmeye lüzum yoktur.
1. Bu istilanın nasıl bir facia olduğunu Avrupa tarihçileri iyi yazdıkları için bir kelime ilave etmeye lüzum yoktur.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Eki olan
1. İlaveli ikinci baskı.
1. İlaveli ikinci baskı.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Abartılmış, yalan katılmış, abartılı
1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Ek olarak, ek yoluyla, ekleyerek
Lisan : Arapça ʿilāveten
Telaffuz : ila:veten, l ince okunur
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Vali
Telaffuz : i'lbay
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Zorlama, zorunda bırakma
Lisan : Arapça ilcāʾ
Telaffuz : ilca:
ilçebay
1. isim , isim , isim , isim , Yönetim bakımından yurt bölümlemesinde ilden sonra gelen bölüm, kaymakamlık, kaza
1. Ankara'nın bir ilçesinde bir yazıhane açtığını duydum sonradan.
1. Ankara'nın bir ilçesinde bir yazıhane açtığını duydum sonradan.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kaymakam
Telaffuz : ilçe'bay
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aynı ilçeden olan (kimse)
1. İlçeli elinden geleni esirgemedi, onları en iyi şekilde ağırladı.
1. İlçeli elinden geleni esirgemedi, onları en iyi şekilde ağırladı.
1. bağlaç , bağlaç , bağlaç , bağlaç , Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, neden veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz
1. Çabuk bir süvari ile bana haber gönderiniz.
1. Çabuk bir süvari ile bana haber gönderiniz.
2. Bazı soyut adlara getirildiğinde `... olarak, ... bir biçimde` anlamında durum zarfları oluşturan bir söz
1. Merhametle ona bakıyordu.
1. Merhametle ona bakıyordu.
3. Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz
1. Annesi ile babası geldiler. Leylâ ile Mecnun. Gelmeleri ile gitmeleri bir oldu.
1. Annesi ile babası geldiler. Leylâ ile Mecnun. Gelmeleri ile gitmeleri bir oldu.
1. zarf , zarf , zarf , zarf , Sonsuza değin, sonsuzluğa kadar, sürgit
1. Ey Türk gençliği! Birinci vazifen Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
1. Ey Türk gençliği! Birinci vazifen Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Lisan : Arapça ilā'l-ebed
Telaffuz : ile'lebet
1. isim , isim , isim , isim , Beddua, kargış
1. Avradın ilenci tutarsa senin iki gözün kör olacak.
1. Avradın ilenci tutarsa senin iki gözün kör olacak.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İlence uğramış
1. Kendi iç yalnızlığına geri dönen, ilençli bir şair gibidir.
1. Kendi iç yalnızlığına geri dönen, ilençli bir şair gibidir.
1. -e , -e , -e , -e , Birinin kötü bir duruma düşmesi dileğini gönlünden geçirmek veya açıkça söylemek, beddua etmek, lanet etmek
1. çok dağınık, kötü, bozuk veya berbat bir duruma gelmek
1. Mamafih, artık iler tutar yeri kalmayan paltosunu eskiciye satmak suretiyle bu kararını biraz daha uzattı.
1. Mamafih, artık iler tutar yeri kalmayan paltosunu eskiciye satmak suretiyle bu kararını biraz daha uzattı.
ileri gelen, ileri geri, ileri görüş, ileri gözetleyici, ileri karakol, ileri teknoloji, ileri uç, ileri vites
1. isim , isim , isim , isim , Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı
2. Bir şeyin ulaşılacak yönü
1. Yolun ilerisi düz.
1. Yolun ilerisi düz.
3. Henüz gelmemiş zaman, gelecek, sonra
4. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Önde bulunan
1. İleri karakol. İleri hat.
1. İleri karakol. İleri hat.
5. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Doğrusundan daha çok gösteren (saat)
1. Saat beş dakika ileridir.
1. Saat beş dakika ileridir.
6. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Benzerlerini geride bırakmış
1. İleri fikirler.
1. İleri fikirler.
7. zarf , zarf , zarf , zarf , Öne doğru, ileri doğru
1. Masayı biraz ileri çekelim.
1. Masayı biraz ileri çekelim.
8. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , `Amaca doğru durmadan yürü` anlamında kullanılan bir seslenme sözü
1. Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!
1. Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!
9. spor , spor , spor , spor , Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön
1. söz ve davranışta ölçü dışına çıkmak, gereksiz, aşırı davranışta bulunmak
1. Hatta daha ileriye giderek başka ve daha tuhaf şeyler düşündüm.
1. Hatta daha ileriye giderek başka ve daha tuhaf şeyler düşündüm.
2. ilerlemek, gelişmek
1. Hiçbir medeniyet bütün alanlarda başka bir medeniyetten daha ileri gittiğini iddia edemez.
1. Hiçbir medeniyet bütün alanlarda başka bir medeniyetten daha ileri gittiğini iddia edemez.
Tüm fırsatlardan ve özel içeriklerden haberdar olmak için e-posta adresiniz ile e-bültene abone olabilirsiniz.
© 2025 Tüm Hakkı Saklıdır.
Türk Dili ve Edebiyatı