Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ikizleşme

İlgili Kelimeler:

ünsüz ikizleşmesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İkiz duruma gelme

2. tıp , tıp , tıp , tıp , İki diş arasındaki bütün dokuların bitişmesiyle oluşan diş sapaklığı

3. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Ünsüz ikizleşmesi


ikizli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İkizleri olan (ana)

2. İki kollu (araç)

Örnek:

1. İkizli şamdan.

1. İkizli şamdan.

3. mantık , mantık , mantık , mantık , Kendisinden iki anlam çıkarılabilen, ikiz anlamlı


ikizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İkiz olma durumu


ikizlilik
Anlamı:

1. isim , isim , mantık , mantık , isim , isim , mantık , mantık , İkizli olma durumu


ıklama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Iklamak işi


ıklamak fiil

İlgili Kelimeler:

ıklaya sıklaya

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Yük altında güçlükle solumak

2. Ağlarken bunalır ve soluğu kesilir gibi iç çekmek


ıklaya sıklaya
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Ikına sıkına


iklim

İlgili Kelimeler:

iklim bilimi, ekvatoral iklim, karasal iklim, tropikal iklim, Akdeniz iklimi, çöl iklimi, dağ iklimi, deniz iklimi, kara iklimi, kutup iklimi, muson iklimi, okyanus iklimi, step iklimi, tundra iklimi

Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Yeryüzünün herhangi bir yerinde hava olaylarına bağlı olarak gerçekleşen etkilerin uzun yılların ortalamasına dayanan durumu, abuhava

Örnek:

1. İklim ile toprağın bereketi ve insanın faaliyeti arasında yakın bir münasebet vardır.

1. İklim ile toprağın bereketi ve insanın faaliyeti arasında yakın bir münasebet vardır.

2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Ülke, diyar

Örnek:

1. Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti.

1. Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti.


Lisan : Arapça iḳlīm

iklim bilimci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İklim bilimi uzmanı, klimatolog


iklim bilimi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İklimleri inceleyen bilim, klimatoloji


ıklım tıklım
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Alabildiğinden de çok, ağzına kadar, çok kalabalık bir biçimde

Örnek:

1. Sandığını ıklım tıklım doldurmuş.

1. Sandığını ıklım tıklım doldurmuş.


iklimleme

İlgili Kelimeler:

iklimleme cihazı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yapıların sıcaklık, nem ve temizliğini sağlamaya, gerekli hava akımını gerçekleştirmeye ilişkin işlem


iklimleme cihazı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Klima


ikmal

İlgili Kelimeler:

ikmal imtihanı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eksik bir şeyi tamamlama, daha iyi duruma getirme, bütünleme

Örnek:

1. Kolordu ikmaliyle ilgili bir iş için görevli olarak gelmiş.

1. Kolordu ikmaliyle ilgili bir iş için görevli olarak gelmiş.

2. Bitirme

3. askerlik , askerlik , askerlik , askerlik , Geri hizmet

4. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Cümlenin, dizenin anlamını sonra gelen cümle veya dize ile tamamlama


Lisan : Arapça ikmāl

Telaffuz : ikma:li

ikmal etmek
Anlamı:

1. bitirmek, tamamlamak

Örnek:

1. Bugün başlanır, bin senede ikmal edilir.

1. Bugün başlanır, bin senede ikmal edilir.


ikmal imtihanı
Anlamı:

1. isim , isim , eğitim bilimi , eğitim bilimi , isim , isim , eğitim bilimi , eğitim bilimi , Bütünleme sınavı


ikmale bırakmak
Anlamı:

1. bütünlemeye kalmasına sebep olmak


ikmale kalmak
Anlamı:

1. bütünlemeye kalmak

Örnek:

1. Lisede de başkalarına kopya verirken yakalanır, ikmale kalırdın.

1. Lisede de başkalarına kopya verirken yakalanır, ikmale kalırdın.


ikna
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma, kandırma

Örnek:

1. Sinirleniyor, kendi kendimi ikna için daha ısrarla, daha fazla konuşuyordum.

1. Sinirleniyor, kendi kendimi ikna için daha ısrarla, daha fazla konuşuyordum.


Lisan : Arapça iḳnāʿ

Telaffuz : ikna:

ikna etmek
Anlamı:

1. inandırmak, kandırmak

Örnek:

1. Nihayet uzun uzun münakaşalardan, serzenişlerden, çekişmelerden sonra Seyfi, kadını ikna ediyor.

1. Nihayet uzun uzun münakaşalardan, serzenişlerden, çekişmelerden sonra Seyfi, kadını ikna ediyor.


ikna olmak
Anlamı:

1. inanmak, kanmak

Örnek:

1. Zamana bırakılsa ikna olur muydu acep inatçı babası?

1. Zamana bırakılsa ikna olur muydu acep inatçı babası?


ikon
Anlamı:

1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , Bilgisayarda kullanılacak herhangi bir programı simgeleyen küçük resim


Lisan : Fransızca icône

ikona
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ortodokslarda İsa, Meryem veya ermişlerin tahta üzerine mumlu ve yumurtalı boyalarla yapılmış dinî içerikli resimleri

2. Bir kişi, düşünce, akım veya herhangi bir şeyi tek başına simgeleyen ve anlatan şekil veya resim

Örnek:

1. Yirminci yüzyılın büyük ikonası Guernica'yı gözünüzün önüne getirin.

1. Yirminci yüzyılın büyük ikonası Guernica'yı gözünüzün önüne getirin.


Lisan : Fransızca icône

ikonografi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İkonların tanıtılması ve açıklanması


Lisan : Fransızca iconographie

ikrah
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Tiksinme, iğrenme

2. İsteği dışında bir şey yaptırma


Lisan : Arapça ikrāh

Telaffuz : ikra:hı