92406 kayıt bulundu.
ikaz lambası, ikaz yeleği
1. isim , isim , isim , isim , Uyarma, uyarı, dikkat çekme, ihtar, tembih
2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Uyandırma
Lisan : Arapça īḳāẓ
Telaffuz : i:ka:zı
1. uyarmak, dikkat çekmek
1. Bir aralık rahibi birdenbire ikaz eden, ruhunu gözlerine getiren bir şey söyledim.
1. Bir aralık rahibi birdenbire ikaz eden, ruhunu gözlerine getiren bir şey söyledim.
1. isim , isim , isim , isim , Taşıtlarda ısı, benzin, yağ vb.ndeki aksamalarla ilgili sürücüyü uyaran ışıklı gösterge
1. isim , isim , isim , isim , Doğal afet zamanlarında enkaz kaldırılırken görevlilerin her an görülebilmeleri için giydikleri, fosforlu şeritleri bulunan yelek
2. Güvenlik görevlilerin giydiği fosforlu şeritleri bulunan, özel yelek
ikbal düşkünü, izzetüikbal
1. isim , isim , isim , isim , Baht açıklığı veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumu
1. Aşk ile ikbal ile bahtiyar oldum diye / Hangi gafil sevinir, hangi şair yükselir?
1. Aşk ile ikbal ile bahtiyar oldum diye / Hangi gafil sevinir, hangi şair yükselir?
2. tarih , tarih , tarih , tarih , Odalık
3. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , İstek, arzu
1. Çaya ikbal yok mu?
1. Çaya ikbal yok mu?
Lisan : Arapça iḳbāl
Telaffuz : ikba:li
1. isim , isim , isim , isim , İkbal düşkünü olma durumu
1. İkbal düşkünlüğü babama tesir etmemiş gibiydi.
1. İkbal düşkünlüğü babama tesir etmemiş gibiydi.
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , İyi bir yaşantısı varken gözden düşerek yoksulluğa mecbur kalan (kimse)
2. Makam ve mevki hırsı olan (kimse)
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Gayretle çalışma, sürekli uğraşma
Lisan : Arapça iḳdām
Telaffuz : ikda:mı
1. isim , isim , isim , isim , Belli kurallara göre yapılan çiçek düzenlemesi
Lisan : Japonca
Telaffuz : ikeba'na
iki anlamlı, iki ayaklı, iki başlı, iki bir, ikibuçukluk, iki büklüm, iki canlı, iki cihan, iki cinslikli, iki çenekliler, iki çenetli, ikiçifte, iki dilli, iki düzlemli, iki eşeyli, iki evcikli, iki fazlı, iki geçeli, iki gözüm, iki kanatlılar, iki katlı, iki nokta, iki paralık, iki parmaklı, iki şekilli, ikitek, iki tek, ikitelli, iki terimli, iki yaşamlı, ikiyüzlü, iki yüzlü, ikide bir, ikide birde, beş iki, bir iki, üç iki, onikitelli, yetmiş iki millet
1. isim , isim , isim , isim , Birden sonra gelen sayının adı
2. Bu sayıyı gösteren 2 ve II rakamlarının adı
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birden bir artık
1. Ertesi gün iki kardeş erken çıkmışlardı yola.
1. Ertesi gün iki kardeş erken çıkmışlardı yola.
1. şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , şaka yollu , her yerde hep birlikte görülen, birbirinden ayrılmayan iki arkadaş
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İki anlama gelen
2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , İkircil
1. isim , isim , isim , isim , İki anlama gelme durumu
2. İki anlama yorumlanabilme durumu
1. `bir ülkede iki baş egemen olamaz` anlamında kullanılan bir söz
1. `ayrı ayrı düşünceleri ve kişilikleri bulunan iki kişi bir arada yaşayamaz, bir işi birlikte yapamazlar` anlamında kullanılan bir söz
1. birini bir işi hemen yapması için çok sıkıştırmak
1. Nerelerdesiniz, İhsan Bey? Hem sabah sabah iki ayağımı bir pabuca sokuyorsunuz hem ortalarda görünmüyorsunuz.
1. Nerelerdesiniz, İhsan Bey? Hem sabah sabah iki ayağımı bir pabuca sokuyorsunuz hem ortalarda görünmüyorsunuz.
1. isim , isim , isim , isim , İki başlı olma durumu
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yönetimde birden fazla yetkiye sahip olma
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yönetimde birden çok kişinin müdahalesi sonunda işlerin sarpa sarması