Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ihtarname çekmek
Anlamı:

1. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , yasal yollarla yazılı uyarı göndermek


ihtida
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , Başka bir dinden çıkıp Müslüman olma


Lisan : Arapça ihtidāʾ

Telaffuz : ihtida:

ihtifal
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Anma töreni

Örnek:

1. Mevlâna ihtifali.

1. Mevlâna ihtifali.


Lisan : Arapça iḥtifāl

Telaffuz : ihtifa:li

ihtikâr
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , ticaret , ticaret , isim , isim , eskimiş , eskimiş , ticaret , ticaret , Vurgunculuk

Örnek:

1. İhtikâr yapanların adlarını taşıyacağı söylenen kara listelerden söz açacak değilim.

1. İhtikâr yapanların adlarını taşıyacağı söylenen kara listelerden söz açacak değilim.


Lisan : Arapça iḥtikār

Telaffuz : ihtikâ:rı

ihtikârcı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , ticaret , ticaret , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , ticaret , ticaret , Vurguncu

Örnek:

1. Ucu kızgın demirle delikten fare çıkarılır gibi her köşede bir ihtikârcı enseleniyor.

1. Ucu kızgın demirle delikten fare çıkarılır gibi her köşede bir ihtikârcı enseleniyor.


ihtikârcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Vurgunculuk


ihtilaç
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Çırpınma

Örnek:

1. Bütün zehirlenen köpeklerde görülen ihtilaçlarla kıvranmaya, çırpınmaya başlamıştı.

1. Bütün zehirlenen köpeklerde görülen ihtilaçlarla kıvranmaya, çırpınmaya başlamıştı.


Lisan : Arapça iḫtilāc

Telaffuz : ihtila:cı, l ince okunur

ihtilaç etmek
Anlamı:

1. çırpınmak


ihtilaf
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ayrılık, anlaşmazlık, aykırılık, uyuşmazlık

Örnek:

1. Yirmi beş senedir bir tek idare adamıyla ihtilafı olmamıştı.

1. Yirmi beş senedir bir tek idare adamıyla ihtilafı olmamıştı.


Lisan : Arapça iḫtilāf

Telaffuz : ihtila:fı, l ince okunur

ihtilafa düşmek
Anlamı:

1. anlaşamamak, bozuşmak, uyuşamamak


ihtilal
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik yapısını veya yönetim düzenini değiştirmek amacıyla kanunlara uymaksızın cebir ve kuvvet kullanarak yapılan geniş halk hareketi, devrim

Örnek:

1. Fransız ihtilali.

1. Fransız ihtilali.

2. Kargaşalık, düzensizlik, karışıklık

3. Köklü değişim

Örnek:

1. Bilimde ihtilal.

1. Bilimde ihtilal.


Lisan : Arapça iḫtilāl

Telaffuz : ihtila:li, l ince okunur

ihtilalci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İhtilal yanlısı ve ihtilal yapan kimse, devrimci

Örnek:

1. Sonra belki de o ihtilalci tonunu yumuşatmaya başlamıştı.

1. Sonra belki de o ihtilalci tonunu yumuşatmaya başlamıştı.


ihtilalcilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İhtilalci olma durumu, devrimcilik

Örnek:

1. Şair, romantizmi bir bakıma ihtilalcilik olarak ele almak istemiştir.

1. Şair, romantizmi bir bakıma ihtilalcilik olarak ele almak istemiştir.


ihtilam
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Düş azması


Lisan : Arapça iḥtilām

Telaffuz : ihtila:mı, l ince okunur

ihtilas
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , isim , isim , eskimiş , eskimiş , hukuk , hukuk , Aşırma

2. Bir malı açıkça sahibinden veya evinden hızla kapıp alma


Lisan : Arapça iḫtilās

Telaffuz : ihtila:sı, l ince okunur

ihtilat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , tıp , tıp , isim , isim , eskimiş , eskimiş , tıp , tıp , Karmaşıklık

2. Karşılaşıp görüşme


Lisan : Arapça iḫtilāṭ

Telaffuz : ihtila:tı, l ince okunur

ihtilat etmek
Anlamı:

1. hastalık başka bir hastalığa dönmek


ihtimal

İlgili Kelimeler:

ihtimaller hesabı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, olasılık

Örnek:

1. Bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin?

1. Bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin?

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Belki, ola ki

Örnek:

1. İhtimal, semiz ve romatizmalı olan bu adam, suya ayağını bile değdirmemiştir.

1. İhtimal, semiz ve romatizmalı olan bu adam, suya ayağını bile değdirmemiştir.


Lisan : Arapça iḥtimāl

Telaffuz : ihtima:li

ihtimal ki
Anlamı:

1. olabilir ki, belki


ihtimal vermemek
Anlamı:

1. bir şeyin gerçekleşeceğini, olabileceğini hiç düşünmemek


ihtimalî
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Olabilen, olasılı, belkili

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Belkili


Lisan : Arapça iḥtimālī

Telaffuz : ihtima:li:

ihtimaliyet hesabı
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Olasılık hesabı


ihtimaller hesabı
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Olasılık hesabı


ihtimalli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Olasılı


ihtimam
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Özen

Örnek:

1. Her yeni binaya naklinde ihtimamla taşındı durdu.

1. Her yeni binaya naklinde ihtimamla taşındı durdu.

2. Özenli bakım

Örnek:

1. Ne kadar ihtimama muhtaç bulunduğunu pek iyi bilirdi.

1. Ne kadar ihtimama muhtaç bulunduğunu pek iyi bilirdi.


Lisan : Arapça ihtimām

Telaffuz : ihtima:mı