Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ığrıp çevirmek
Anlamı:

1. yalan dolanla bir şeyden yararlanmak

Örnek:

1. Birinci Dünya Harbi'nde oldukça önemli ığrıp çevirenler olmuştu.

1. Birinci Dünya Harbi'nde oldukça önemli ığrıp çevirenler olmuştu.


ığrıp kayığı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Beş çifte kürekli balıkçı kayığı


iğtinam
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Ganimet yoluyla alma, yağmalama


Lisan : Arapça iġtinām

Telaffuz : iğtina:mı

iguana
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , İguanagillerden, 1-2 metre boyunda, Amerika'nın tropikal bölgelerinde yaşayan, sırtında dikenli çıkıntılar bulunan, pullu, büyük sürüngen, Hint kertenkelesi (Iguana tuberculara)


Lisan : İngilizce iguana

iguanagiller
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sürüngenler sınıfından, örnek hayvanı iguana olan bir familya


ıh
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deveyi çöktürmek için çıkarılan ses


ihale
Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , İş, mal vb.ni birçok istekli arasından en uygun şartlarla kabul edene verme, eksiltme veya artırma


Lisan : Arapça iḥāle

Telaffuz : iha:le

ihale etmek
Anlamı:

1. bir işi en uygun görülene bırakmak


ihaleye çıkarılmak
Anlamı:

1. eksiltmeye veya artırmaya çıkarılmak


iham
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kuruntuya düşürme

2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , İki anlamı olan bir sözün akla en az gelen anlamının amaçlanarak kullanılması ve anlamı güçlendirmesi sanatı


Lisan : Arapça īhām

Telaffuz : i:ha:mı

ihanet
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hıyanet, hainlik

Örnek:

1. İhanetin böylesini tarih kabul etmez, kusardı.

1. İhanetin böylesini tarih kabul etmez, kusardı.

2. Evlilikte, sevgide aldatma, sadakatsizlik

3. Gerektiğinde yardımda bulunmama, bir kimsenin güvenini yok etme


Lisan : Arapça ihānet

Telaffuz : iha:net

ihanet etmek
Anlamı:

1. hainlik, kötülük etmek

Örnek:

1. Emanete ihanet etmek veya etmemekle insan öteki mahlukattan ayrılır veya onlardan farkı kalmaz.

1. Emanete ihanet etmek veya etmemekle insan öteki mahlukattan ayrılır veya onlardan farkı kalmaz.

2. karı, koca birbirini aldatmak


ihanete uğramak
Anlamı:

1. aldatılmak, sadakatsizlik görmek

Örnek:

1. Nerede sadakat beklersek orada ihanete uğrarız.

1. Nerede sadakat beklersek orada ihanete uğrarız.


ihata
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , askerlik , askerlik , isim , isim , eskimiş , eskimiş , askerlik , askerlik , Kuşatma

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kavrayış, anlayış

Örnek:

1. Biz zengin burjuvalıkla değil, irfan ve ihatamızla övünüyoruz.

1. Biz zengin burjuvalıkla değil, irfan ve ihatamızla övünüyoruz.


Lisan : Arapça iḥāṭa

Telaffuz : iha:ta

ihata etmek
Anlamı:

1. çevirmek, çevrelemek, kuşatmak, sarmak

Örnek:

1. Dıştan uzatılmış bir merdivenle binanın üst kısmını ihata eden bir balkona çıkılıyor.

1. Dıştan uzatılmış bir merdivenle binanın üst kısmını ihata eden bir balkona çıkılıyor.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , kavramak, anlamak


ihatalı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Alanı geniş

2. Kuşatılmış, çevrilmiş

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kavrayışlı, anlayışlı


ihbar

İlgili Kelimeler:

ihbarname, ihbar tazminatı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bildirme, bildirim, haber verme

2. Suçlu saydığı birini veya suç saydığı bir olayı yetkili makama gizlice bildirme, ele verme

Örnek:

1. Karakollara da ihbarlar artmaya başlamıştı.

1. Karakollara da ihbarlar artmaya başlamıştı.


Lisan : Arapça iḫbār

Telaffuz : ihba:rı

ihbar etmek
Anlamı:

1. bildirmek, haber vermek

2. bir suçu veya suçluyu yetkili makama gizlice bildirmek


ihbar tazminatı
Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Bildirim ödencesi


ihbarcı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Haber veren, bildiren kimse

2. Muhbir


ihbarcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muhbirlik


ihbariye
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Haber verme kâğıdı, bildirim, ihbarname

2. Haber verme ücreti


Lisan : Arapça iḫbāriyye

Telaffuz : ihba:riye

ihbarlama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İhbarlamak işi


ihbarlamak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İhbar etmek


ihbarlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Önceden bildirilmiş, haber verilmiş