Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
iğnelenmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , İğneleme işi yapılmak veya iğneleme işine konu olmak

2. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İğne batar gibi acı duyulmak


iğneletme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İğneletmek işi


iğneletmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İğne vurdurmak


iğneleyiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İğneleme işi


iğneli

İlgili Kelimeler:

iğneli fıçı, iğneli söz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İğnesi olan

2. İğne ile tutturulmuş, iğnelenmiş

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kırıcı, gücendirici, dokunaklı, onur kırıcı, kinayeli

Örnek:

1. Babamın iğneli bakışlarından kurtulmak için o uyurken sokaklara düşerdim.

1. Babamın iğneli bakışlarından kurtulmak için o uyurken sokaklara düşerdim.


iğneli fıçı
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Çok sıkıntı ve üzüntü veren durum veya şey


iğneli söz
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Dokunaklı, kırıcı söz


iğnelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üzerine iğne saplanan küçük yastık, iğnedenlik, iğne yastığı


iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır
Anlamı:

1. `başkasına zararı dokunacak bir davranışı yapmadan önce iyi düşün, kendi kendini eleştir` anlamında kullanılan bir söz


iğrenç
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İnsanda iğrenme duygusu uyandıran, tiksindiren, müstekreh

Örnek:

1. Âdemoğulları Haliç'i iğrenç bir çöp tenekesi yapmışlardır.

1. Âdemoğulları Haliç'i iğrenç bir çöp tenekesi yapmışlardır.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , İnsanda iğrenme duygusunu uyandıracak biçimde

Örnek:

1. Hatta hepsinden daha da iğrenç görünen sülüğün bile, insanoğluna faydası dokunabiliyordu.

1. Hatta hepsinden daha da iğrenç görünen sülüğün bile, insanoğluna faydası dokunabiliyordu.


iğrençlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İğrenç olma durumu

Örnek:

1. Gerisini söylersem böyle insanlar oldukça, hayat sürmenin abesliğine, iğrençliğine hükmedeceğiniz gelir.

1. Gerisini söylersem böyle insanlar oldukça, hayat sürmenin abesliğine, iğrençliğine hükmedeceğiniz gelir.


iğrendirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İğrendirmek işi


iğrendirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İğrenmesine yol açmak

Örnek:

1. Bazen genç, güzel, bazen insanı ürkütecek, iğrendirecek kadar çirkin kadın...

1. Bazen genç, güzel, bazen insanı ürkütecek, iğrendirecek kadar çirkin kadın...


iğrenebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İğrenebilmek işi


iğrenebilmek fiil
Anlamı:

1. -den , -den , -den , -den , İğrenme ihtimali veya imkânı bulunmak


iğrengen
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Her şeyden iğrenme huyu olan


iğrengenlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İğrengen olma durumu


iğrenilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İğrenilmek işi


iğrenilmek fiil
Anlamı:

1. -den , -den , -den , -den , İğrenme işi yapılmak


iğreniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İğrenme işi


iğrenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İğrenmek işi

Örnek:

1. Güzelliği görmekten, çirkinliğe bakıp da iğrenmeye vakit bulamaz.

1. Güzelliği görmekten, çirkinliğe bakıp da iğrenmeye vakit bulamaz.


iğrenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir şeyi tiksindirici bulmak, istikrah etmek

Örnek:

1. Asıl iğrendiğim, ürktüğüm elleriydi.

1. Asıl iğrendiğim, ürktüğüm elleriydi.

2. -den , -den , -den , -den , Aşağılık, bayağı bulmak, hoşlanmamak, nefret etmek

Örnek:

1. Hani, o büyük cevizin dibinde gelip de arkama döndüğüm zaman seni görünce vallahi şaşırdım ve senden iğrendim.

1. Hani, o büyük cevizin dibinde gelip de arkama döndüğüm zaman seni görünce vallahi şaşırdım ve senden iğrendim.


iğrenti
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İğrenme


ığrıp

İlgili Kelimeler:

ığrıp kayığı, çamur ığrıbı

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Bir tür balık ağı, ırıp

2. Yalan, düzen


Lisan : Rumca

ığrıp çekmek
Anlamı:

1. balık yakalamak için atılmış ığrıbı yukarı çıkarmak