92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bir tür ayrık otu
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bir işi yapma, yerine getirme
2. Ödeme
Lisan : Arapça īfāʾ
Telaffuz : i:fa:
1. yapmak, yerine getirmek
1. Hürmetlerimi kendim ifa eder, mektup yazarım.
1. Hürmetlerimi kendim ifa eder, mektup yazarım.
2. ödemek
cebirsel ifade
1. isim , isim , isim , isim , Anlatım
1. Bu kitabın bende hazin bir intiba bıraktığını söylersem yanlış bir ifadede bulunmamış olurum.
1. Bu kitabın bende hazin bir intiba bıraktığını söylersem yanlış bir ifadede bulunmamış olurum.
2. Deyiş, söyleyiş
1. Not ettiklerimi bir ağzın ifadesi şekline sokarak size okutacağım.
1. Not ettiklerimi bir ağzın ifadesi şekline sokarak size okutacağım.
3. Bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin, mimiklerin bütünü
1. Sakalı yeni çıkmış yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu.
1. Sakalı yeni çıkmış yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu.
4. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Tanık ve sanıkların olay hakkında yargı organlarına yaptıkları sözlü açıklama
1. Onun ifadesini henüz dosyada görmedim.
1. Onun ifadesini henüz dosyada görmedim.
5. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Dışa vurum
Lisan : Arapça ifāde
Telaffuz : ifa:de
1. anlatmak
1. Bence şairin asıl sanatı ruh anlarını ifade etmek hususundaki kabiliyetidir.
1. Bence şairin asıl sanatı ruh anlarını ifade etmek hususundaki kabiliyetidir.
1. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , bir olayla ilgili olarak gördüğünü, bildiğini yetkili veya ilgili kimseye söylemek
1. isim , isim , isim , isim , İfadelendirmek işi
1. Tevfik Fikret'in şiirlerinde Arapça, Farsça kelimelerle kurulu ifadelendirmelerin sayısı pek çoktur.
1. Tevfik Fikret'in şiirlerinde Arapça, Farsça kelimelerle kurulu ifadelendirmelerin sayısı pek çoktur.
1. sorguya çekmek
1. Komiser Efendi masanın başına oturup ifadesini almaya başladığı zaman ayağa kalktı.
1. Komiser Efendi masanın başına oturup ifadesini almaya başladığı zaman ayağa kalktı.
2. görgü tanığının anlattıklarını yazmak
3. argo , argo , argo , argo , tepelemek
4. argo , argo , argo , argo , üstün gelmek, yenmek
Ön Takı : (birinin)
1. isim , isim , isim , isim , Cinsel konularda ahlak kurallarına bağlılık, sililik
2. Namus
Lisan : Arapça ʿiffet
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İffetini koruyan, sili, afif, afife
1. Tatlı, güzel, iffetli ve kültürlü idi.
1. Tatlı, güzel, iffetli ve kültürlü idi.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bildirme, anlatma
Lisan : Arapça ifhām
Telaffuz : ifha:mı
1. nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , nesnesiz , nesnesiz , halk ağzında , halk ağzında , Hafifçe titremek
2. Ürpermek
1. isim , isim , isim , isim , Kötü, güç bir durumdan kurtulma, iyi bir duruma gelme, onma
Lisan : Arapça iflāḥ
Telaffuz : ifla:hı, l ince okunur
1. onmamak, düzelmemek
1. Dal çürük çıktı mı otuz metreden düşen iflah olmuyor artık.
1. Dal çürük çıktı mı otuz metreden düşen iflah olmuyor artık.
2. doğru davranışta bulunmamak
1. çaresiz kalmak
1. Benim dört çeşit insan karşısında iflahım kesilir.
1. Benim dört çeşit insan karşısında iflahım kesilir.