Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
iddialaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Karşılıklı iddiaya girmek


iddialı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir iddiası olan

2. Abartılı

Örnek:

1. Öz şiir tesmiyesini ise gülünç ve iddialı görenler vardı.

1. Öz şiir tesmiyesini ise gülünç ve iddialı görenler vardı.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kendine çok güvenen


iddialıca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , İddialı bir biçimde


Telaffuz : iddialı'ca

iddialılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İddialı olma durumu


iddianame
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Savcılığın soruşturma sonunda elde ettiği kanıtları ve iddialarını içinde topladığı, mahkemede okunan yazı, savca


Lisan : Arapça iddiʿā + Farsça nāme

Telaffuz : iddia:na:me

iddiasız
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir iddiası olmayan

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Alçak gönüllü, mütevazı

Örnek:

1. Sessiz, iddiasız, dört duvar arasında bir memur hayatı sürüyordu.

1. Sessiz, iddiasız, dört duvar arasında bir memur hayatı sürüyordu.


iddiasızca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , İddiasız bir biçimde


Telaffuz : iddiası'zca

iddiasızlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İddiasız olma durumu


iddiaya girmek (veya tutuşmak)
Anlamı:

1. karşıt iddialarda bahse girişmek

Örnek:

1. Balkonda yan yana oturmuş, bir yandan tutulan Ay'ı izlerken, bir yandan da iddiaya girmiştik.

1. Balkonda yan yana oturmuş, bir yandan tutulan Ay'ı izlerken, bir yandan da iddiaya girmiştik.


ide
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düşünce


Lisan : Fransızca idée

idea
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düşünce

Örnek:

1. İdea akılla algılananın en üst aşamasını yani kavramı tanımlar.

1. İdea akılla algılananın en üst aşamasını yani kavramı tanımlar.


Lisan : Yunanca

ideal
Anlamı:

1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Ülkü

Örnek:

1. Büyük ideal sahiplerinin ilk kudretleri ketum oluşlarıdır.

1. Büyük ideal sahiplerinin ilk kudretleri ketum oluşlarıdır.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Düşüncenin tasarlayabileceği bütün üstün nitelikleri kendinde toplayan

Örnek:

1. Bu ideal kocalar, eşref saatleri tıkır tıkır işletmesini bilen kadınların kocalarıdır.

1. Bu ideal kocalar, eşref saatleri tıkır tıkır işletmesini bilen kadınların kocalarıdır.

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uygun

Örnek:

1. Söyle şunlara, biz burayı münasip bulduk. Tek taraflı asma köprü için ideal bir yer.

1. Söyle şunlara, biz burayı münasip bulduk. Tek taraflı asma köprü için ideal bir yer.


Lisan : Fransızca idéal

idealist
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ülkücü

Örnek:

1. Atölyelerde bu işe gönül veren idealist öğretmenler ders vermekteydi.

1. Atölyelerde bu işe gönül veren idealist öğretmenler ders vermekteydi.

2. isim , isim , isim , isim , İdealizm öğretisine bağlı filozof


Lisan : Fransızca idéaliste

idealistlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İdealist olma durumu


idealize
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , `İdealleştirmek` anlamındaki idealize etmek birleşik fiilinde geçen bir söz

Örnek:

1. Devlet adamı, pederşahi toplumlarda kalabalıkların idealize ettiği bir örnek kişilik olmak zorundadır.

1. Devlet adamı, pederşahi toplumlarda kalabalıkların idealize ettiği bir örnek kişilik olmak zorundadır.


Lisan : Fransızca idéalisé

idealizm
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ülkücülük

2. felsefe , felsefe , felsefe , felsefe , Bilgide temel olarak düşünceyi alan ve varlığı insan düşüncesinin kurduğunu kabul eden öğretilerin genel adı

Örnek:

1. İdealizmin zamanla kariyerizme dönüşmesi çağımızın en büyük dramlarından biri.

1. İdealizmin zamanla kariyerizme dönüşmesi çağımızın en büyük dramlarından biri.


Lisan : Fransızca idéalisme

idealleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İdealleştirmek işi


idealleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , İdeal duruma getirmek, idealize etmek


ideallik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İdeal olma durumu


idealsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İdeali olmayan

Örnek:

1. İdealsiz bir millet cansız düşer.

1. İdealsiz bir millet cansız düşer.


idealsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İdealsiz olma durumu


idefiks
Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Saplantı

Örnek:

1. Bu idefiks hastalığıyla sen hep yanlış görüyorsun.

1. Bu idefiks hastalığıyla sen hep yanlış görüyorsun.


Lisan : Fransızca idée fixe

identik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , matematik , matematik , sıfat , sıfat , matematik , matematik , Özdeş


Lisan : Fransızca identique

ideografi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavram yazı sistemi


Lisan : Fransızca idéographie

ideogram
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavram yazı


Lisan : Fransızca idéogramme